part time işin nasıl bir iş olduğu önemli. ben okulu bayağı bir uzatınca, artık aileden para almayayım, biraz iş öğreneyim diye bir proje bürosunda çalışmaya başlamıştım. katkıları yadsınamaz, bir sene sonunda diplomamı alırken iş tecrübem vardı, çelik yapı tasarımında kullanılan programları öğrenmiştim ve en önemlisi az da olsa para kazanmaya başlamıştım. kötü yönlerine gelince; iş hiçbir zaman "part time" olarak kalmadı.
okul ortamının tadını çıkaramamak gibi bir şikayetim olmadı, zaten ortamın etinden sütünden yeterince nasiplendikten sonra çalışmaya başlamıştım. öğrenciğin ilk yıllarında zaman zaman çeviri yaparak ekstra gelir sağladığım oluyordu, o da çok sık gerçekleşmiyordu. yalnız ciddi anlamda maddi bir sıkıntım olmadığı için sadece iyi para getiren çevirileri tercih ettim. okul masraflarını kendi kendine karşılamaya çalışan arkadaşlarım çeviri bürolarına piyasanın çok altında fiyatlara, çok uğraştırıcı çeviriler yapıyordu. bunu da es geçmemek lazım.
öğrenciliğin ilk yıllarında para ihtiyacı varsa geçici işlere; part time tezgahtarlık, garsonluk gibi işlere girmek mantıklı. derslere ve kendine zaman ayırmayı ihmal etmemek, öncelikleri iyi belirlemek lazım.
mezuniyet yaklaşınca yapabiliyorsanız mesleğinize uygun bir işe girin. mezuniyetten sonra aynı yerde devam edemeseniz bile çok büyük avantaj sağlar. ilk işinizdeki alanda çalışmaya devam etmeyecek bile olsanız sektörü tanırsınız. bir de iş görüşmelerinde o ufacık iş tecrübeniz derslerdeki başarınızın, okulu kaç senede bitirdiğinizin falan önüne geçer. okulu yedi yılda falan bitirseniz bile sorun edilmez ;)
0