Geçen sene 7 ayda 25 kilo verdim. Diyetisyene gitmedim. Uzun yürüyüşler haricinde spor yapmadım sayılır. Günde en az 5 kilometre yürüyordum. Sağlık problemlerimden dolayı spor salonuna da 17-18 kilo verdikten sonra başladım. Sadece sporla kilo verilmez zaten. Spor daha sağlıklı olmama, nefesimi düzenlememe ve fit görünmeme yardımcı oldu.
-Öncelikle herkesin dediği gibi düzenli yemek ve bol su.
-Günümü şu şekilde programlıyordum: Sabah 7 de kalkıp, metebolizmam çalışmaya başlasın diye bir elma yiyordum. Bu çok önemli. Daha sonra 8 gibi müsli vb ya da yağsız peynir, domates vb den oluşan kahvaltımı edip evden çıkıyordum. Öğlen tıka basa doyana kadar sebze yemeği ya da et-salata yiyordum. 3-4 gibi kraker, elma vb yiyordum. En geç 8 gibi de öğlen et yediysem sebze, sebze yediysem et yiyordum. Canım tatlı isterse de sütlü tatlı yiyordum. Dediğim gibi düzenli olmak çok önemli.
-Yenen sebzelerin
glisemik indeksi önemli. Düşük olanları yemek gerekiyor. Kimileri bunu beğenmese de babam da bu yöntemle 58 kilo verdi ve 3 senedir geri almadı. Düşük olanlardan istediğin kadar yiyebilirsin. Ben bu 8 ay boyunca "Diyetteyim, aç geziyorum" dediğimi hatırlamıyorum.
-Tabi ki yağ, şeker, undan uzak durdum. Zeytinyağı mutlaka kullandım ama. Sebzelerdeki lifler yağ yardımıyla yararlı oluyor.
Arada çoğu zaman arkadaşlarla içmeye gitme, ağır tatlı yeme gibi kaçamaklarım olmasaydı kesin daha fazla kilo verebilirdim. 30 yaşıma kadar hep tombik bir insan olduğum için asla kilo veremem gibi geliyordu ama dediğim gibi babam diyetisyensiz, 55 yaşında 58 kilo verip, bisikletiyle Türkiye turuna çıktıktan sonra herkesin bu işi yapabileceğine inanıyorum. Bir önceki arkadaşın da dediği gibi zihin de çok önemli. Kolay gelsin...