hayatım korkacak bir durum yok. buradan insanların garipsemelerine ve bunu ifade etmelerine de takılma, herkes senin gibi bunları yazacak kadar cesur değil, paylaşan çok az insan var. Haliyle bunlarla hiç karşılaşmamış olanlar ayyy diyecektir elbet. Bak sen yazınca benzer şeyleri yaşayanlar da dökülüyor. konuşmaya ihtiyacımız var, hepimizin. Cesaretinden ötürü seni tebrik ediyorum. bu bir.
iki, olay intihar meyli filan değil; intihar meyli çok farklı şekilde olur. Genelde herşeyi bırakma dürtüsünü barındıranlar kişilerde bu eğilim vardır. Umutsuzluk ile elinin tersiyle herşeyi devirme duygusu birleşir, cesaretin tavan yaptıgı an kendi hücrende (örneğin odana kilitlenip) gizlice, ya da "aha bakın toplum nasıl bir boksunuz görün" dercesine (örneğin kendini köprüden/binadan atarak) herkesin önünde yaparsın. Sendeki kaçma eğilimi değil, dolayısıyla intihar tetiklenmiyor. Bu bahsettiğin silahla kendini vurma davranışı ölmek istemekten değil, öfkeden kaynaklanıyor. İntihara yakınsaması riskini barındırmıyor değil, şu açıdan; bu hayalin içindeki intihar davranışını kanıksamaya başlarsan intihar çok kolaymış, zamanla da çözümmüş gibi gelebilir. Fakat şu aşamada senin durumun bu değil.
Senin durumun klasik bir öfkenin kendine yönlenmesi. Büyük ihtimalle ailenden, çevrenden, küçüklükten bu yana içinde bulundugun sosyal ortamlardan aldığın, içinde filizlenerek bugünkü benliğinde yer edinmiş değerlere zıt deneymlerin olmuş. Örneğin "ayakta kalmak için kimse çüküyle oynar gibi seninle oynayamamalı, kendini küçümsetmemelisin, hak edene hak ettiği haddi bildirmelisin" ya da "başarılı olmak istiyorsan disiplinli olacaksın, sorumluluk alacaksın,güçlü olmak için bunlar şart" ya da ne bileyim işte "hayatta abuk subuk işlerle zaman kaybedeceğine oku, doğru düzgün bir iş sahibi ol, mesela mühendis ya da doktor" gibi. Bunlar sana hiçbir zaman birebir söylenmemiş olabilir, deneyimlerin sana bunları doğrulatmış olabilir. Yani illa "otoriter baba figürü" ne ihtiyaç yok bunların sende kemikleşmesi için. Kısacası henüz kendini oldugun gibi kabul etmiyorsun, büyük ihtimalle de senin davranışının yanlış karar/cevap oldugunu doğrulayan bu değerleri onaylayan bir ortamda (örneğin bir iş ortamında/aile ortamında) bulunuyor ve her gün bu zorlamayla karşılaşıyorsun. Bu da öfkenin kendine yönlenmesine sebep oluyor, sinirleniyorsun ve kendini ortadan kaldırma fantezisi kuruyorsun, bu kendini öldürmek istediğin anlamına gelmez.
Dediğim gibi korkma, şizoid filan da değilsin, tavsiyem bu çelişmenin derinlerine inmek için bir profesyonele görünmen, öfken büyümesin. Ortamın değiştiğinde biraz daha rahatlayacaksın ama Allah bilir o ne zaman olur. Ki kendine öfkenin alışkanlığa dönüşme tehlikesi de var. Psikanaliz ya da analitik psikolojiyi tavsiye ediyorum, büyüme sürecinin incelenmesi işe yarayabilir. (çoğumuzun ihtiyaç duyduğu şey aslında)
Mutlaka tavsiyeyle git ortalık diplomalı soytarı dolu çünkü.
Hssta filan da değilsin, hayalgücün iyi çalışıyor ama, beş duyuyu kullanmalar filan :) Bence senaryo filan yaz, ciddiyim, güzel işler çıkarabilirsin.
0