(5)
tuhaf fobileri olan insanlar
bazı insanlar olur hani, yanında parmak çıtlattığında, masaya vurduğunda falan delirir. sebebi nedir? eski işyerinde 2 kişi vardı böyle. gerçekten tıbbi bir rahatsızlık mı? yoksa el bebek, gül bebek büyümenin getirdiği bir çıtkırıldımlık mı?varoş sayılabilecek bir çevrede büyüdüm. bugüne kadar hiç
bazı insanlar olur hani, yanında parmak çıtlattığında, masaya vurduğunda falan delirir. sebebi nedir? eski işyerinde 2 kişi vardı böyle. gerçekten tıbbi bir rahatsızlık mı? yoksa el bebek, gül bebek büyümenin getirdiği bir çıtkırıldımlık mı?
varoş sayılabilecek bir çevrede büyüdüm. bugüne kadar hiç kimsede böyle rahatsızlıklar görmedim. ne zaman ki kabuğumdan çıkıp farklı ortamlara girdim, bu şeyle karşılaştım. benimkisi sadece tespit belki tesadüfte olabilir.
0
manyak insan çok ondan. kadınlarda mesela sıcak havada askılı giyip klimayı açtırmayan tipler falan çoktur. aynı ortamda çalışan erkekler uzun kollu gömlek ve kravat giymek zorundadır ama hiç iplemezler klimayı açarsan cinayet çıkar. klima kanallarını falan bantla kapatıp havayı ordan çıkartmayarak binanın bildiğin havalandırma dağılımını bozup kimi yerleri aşırı sıcak kimi yerleri aşırı soğuk yaparlar. plazalarda karşılaşmak istemediğim tiplerdir.
0
el bebek gül bebek büyütülmekle alakası yok. küçükken bana da kapının önünde durma şeytan çarpar derlerdi. şimdi kapının önünde durmayı bırak 1 metre yakınında da ayakta duramıyorum. (sabit olarak tabi) haa neden dersen bilmem. durunca böyle istemsizce ordan uzaklaşıyorum. o işyerindeki bayana da soğuk su içme ceyran da kalma ölürsün geberirsin gibilerinden bir şey söylemişlerdir 2-3 yaşlarında şimdi takıntı olmuştur. keşke çocuk yapmadan önce 2 yıllık bir eğitime tabi tutulsa ebevenyler.
0
el bebek gul bebek buyutulmekle alakasi yok, ama yetisilen cevre ile alakasi var.
bahsettigin durum bir "fobi" degil. soft sound sensitivity syndrome (ssss) olarak geciyor. bu kisiler gurultulu ortamlarda bulunmaya alismis kisilerin duymadigi yumusak sesleri rahatsiz edici bulurlar ve yaptiklari ise konsantre olamazlar. kaldirimdaki cizgilere basmaktan rahatisz olmak gibi bir sey (yani ocd tadinda). bunun fiziksel bir rahatsizlik veren versiyonu var ki ona da
hyperacusis deniyor.
(bu arada fobiler de tanimlari geregi "tuhaf" olurlar. rasyonel olmayan korku anlamina gelir. ornegin ben her turlu haserattan cekinirim. tuhaftir cunku bana bir zararlari olamaz, yine de ayni odada bulunmak istemem. kimisi karanliktan korkar kimisi baliktan. bunlarin da bir cok sebebi olabilir.)
0
"çocukluk" mevzuuna katılıyorum. ortaokulda psikopat bir öğretmenimiz vardı habire korku filmi anlatırdı derste, küvetten fırlayan cesetler falan.
kaç sene geçmiş aradan, kırk yaşında koca kadınım, hala, duşa kabini/duş perdesini açmadan tuvaleti kullamıyorum.
0
Lütfen Dikkatlice Okuyunuz...
şimdi bu obsesyon kompulsiyon hakkında bir noktayı aydınlatmak istiyorum. nedense herkes çok meraklı bu iki hastalığa. lisede üniversitede morali bozulan kız ortamında hava atmak!! isteyen gençler hemen "bende obsesif-kompulsif var" deyiveriyorlar. anlamak mümkün değil nasıl bir psikolojiyle söylendiğini.
efendim obsesyon ve kompulsiyon temel olarak takıntı demektir. genellikle emin olamama, kontrol etme ritüelleri ve bunlara eşlik eden bir anksiyete (kaygı) ile ortaya çıkar. kişi bu tarz kontrol etme olumsuz fikirler geldiğinde kendisini çoğu zaman engelleyemez. ocağı konrol etme. ev geri gelip ütüyü kontrol etme vb...
ancak obs-komp bozukluk kendiliğinden oluşan bir rahatsızlık değil. işte işin özü bu. çok uzun süre depresyondan çıkamamış kişiler, afet deprem mağdurları, travmatik bozukluk geçirmiş kişilerde bu hastalıklar geçtiğinde ya da iyileşme sürecinde görülür bu tarz takıntılar, yani gerçekten obs-komp bozukluğu olan kişiler gerçekten yardıma ihtiyacı olan kişilerdir.
kişi o anki davranışlarını bu tarz yerlere kanalize ederek aslında kendini sıkıntıdan kurtarmaya çalışır. kontrol etme takıntısı olan kişiler aslında kontrol ettiği şeyden ziyade asıl sorunlarıyla meşgul olmamaya çalışıyor demektir. ağır ekonomik bunalım geçiren kişilerde de ortaya çıkan takıntılar vardır.
umarım anlaşılmıştır. burayı ergenler de okusun. bundan sonra umarım bu obs-komp olayıyla kendilerine sosyal statü edinmeye çalışmazlar.
0