(8)
Kişiliğinizle alakalı fark ettiğiniz son şey
Maaşlı işte çalışamadığımı fark ettim. Bu aydınlanma şu an hayatımı bir tık allak bullak etse de hayatımın bundan sonrasını buna göre şekillendirmek durumunda olduğumun farkındayım. Sigorta primimi kendim ödemekten başka çarem yok, öteki türlüsü olmuyor. Allah yar ve yardımcım olsun artık, ne diyeli
Maaşlı işte çalışamadığımı fark ettim. Bu aydınlanma şu an hayatımı bir tık allak bullak etse de hayatımın bundan sonrasını buna göre şekillendirmek durumunda olduğumun farkındayım. Sigorta primimi kendim ödemekten başka çarem yok, öteki türlüsü olmuyor. Allah yar ve yardımcım olsun artık, ne diyelim.
Sizin böyle kendinizde saptadığınız "Şunu kesinlikle yapamıyorum, keşke yapabilsem ama yapamıyorum" dediğiniz neler var?
Teşekkürler.
+1
Son cümle için ;
Her şey desem yeridir herhalde hiçbir şey yapasım yok. Biriyle konuşasım bile yok keşke herkes birbirine yorum yazsa :)
+2
bu biraz kendi yalanina inanmak gibi yokmus. kim mis gibi havada gezmek varken sabahin 7sinde ise gidip omrunu curutmek ister ki?
benim farkettigim sey; kontrol gudusunun hayatin bircok alaninda olumsuz etki yarattigini farketmekti. o zamandan beridir akisina gore yasamaya basladim.
+2
Bir şeyi belli bir yaşa kadar öğrenip, o bilgilerle emekli olana kadar çalışıp, kazandıklarımla da kendi sevdiğim şeyleri yapıp, kendi sevdiğim insanlarla vakit geçirmek isterdim.
Ama sürekli öğrenmenin bana göre olmadığını fark ettim. (iş anlamında)
Pek azımız 20-30 yaşına kadar öğrendiği bir şeyi tamam artık deyip daha fazla o konuda öğrenmeye efor harcamadan uzun yıllar sürdürebiliyor.
Ama şahsen benim sektörüm öyle değil. Belki sevseydim başka olurdu ama iş olarak gördüğüm için ve başkasına hizmet ettiğimiz için bionic robotlar olarak yetiştiriliyoruz hissini kafamdan atamıyorum.
Diyeceksiniz ki ama kendini sürekli geliştir, sürekli birileriyle yarış halinde ol, sonunda para kazanacaksın..... yani karşılığını alacaksın.
Öncelikle ömrün o kadar vaktini vermenin karşılığı o kadar para mı emin değilim. Yani ben 100 zamanımı verdim bir evim bir arabam var. Başkası 300 zamanını verdi (aynı yaştayız) onun 2 evi 2 arabası var. Yani 200 zamanın karşılığı fazladan 1 ev 1 araba ise ben neden daha fazla zamanımı vereyim? Bir de çalıştığımız alanlar da bir nevi kurgu ya özünde. Temel doğa ve yaşam koşulları için değil de birilerinin kurguladığı alanlara ve sorunlara, yine birileri çok daha fazlasını kazansın diye çok önemliymiş gibi emek veriyor ve çalışıyoruz ya. Bu bana çok komik geliyor. Ben de alışamadım.
+4
Yöneticilik ve girişimcilik vasıflarım eksik, tam bir işçi kafası var bende. İş hayatı ve para kazanma konularında hiçbir zaman hırslı birisi olmadım, olamadım. Gerekirse daha az kazanayım ama kafa rahatlığım ve özgürlüğüm olsun mantığındaydım. Yine de biraz daha risk alabilen bir yapım olsun isterdim.
Ortak yapılması gereken bir proje, ödev ya da iş mevzubahis olduğunda tüm ihale bana kalırdı. Neden bilmiyorum ama birdenbire tüm yükü sırtlanmış olarak bulurdum kendimi. Kimsenin yaptığı işi beğenmiyordum, kendi yapmadığım şey içime sinmiyordu. 35 yaşından sonra gelen bir güncelleme ile bu huyumu saldım gitti. Nasıl yapılırsa yapılsın umrumda değil artık
+1
Birini işten çıkaramıyorum :/
İki gündür çırpındım resmen hiç bana göre bir şey değil.
Tartışıp problem yaşadığım birini göndermekte çok sorun yaşamıyorum ama böyle “durup dururken” işten çıkarma hiç bana göre bir şey değil biraz daha profesyonel olabilirdim :/
0
İntikam duygusu bende yok. Affetmeye çok meyilliyim.
+1
Sosyal kelebek olmak. Kalabalık ortamlar, yüksek sesle karman çorman anlamsız yapılan muhabbetler enerjimi emiyor.
Bir de birilerine bağlanmak, aynı evi paylaşmak zorunda kalmak.
0
Acelecilik. Azaltmaya çalışıyorum.
0