merhaba. izmir de bahçe katı, minicik bir toprak alanı olan evden izlenimlerimi aktarayım.
- köpeğim var, gün içinde sürekli bahçeye girip çıkabiliyor, çiş kaka yapıyor, yatıp kuşları izliyor, toprağı eşeliyir büyük kurtarıcı, her gün 3 posta tuvalet için gezdirmek zorunda değilim.
- apartman komşuları kasten hiç çöp atmadılar, sepetle fidan falan sarkıtıp eksene diyorlar yine de rüzgardan saksılarının düştüğü, çamaşırın uçtuğu oluyor. ben uyumsuzluk olmasın diye problem çıkartmıyorum. arada sırada saksı toprak süpürüyorum yani. köpek elalemin donuyla corabıyla oynarken ağzından alıp çöpe atıyorum. mandal çok sık düşüyor. kullanmıyorum ama atmıyorumda. bi gun kapıya biri gelirse mandalları toptan verip göndericem.
- bahceyle uğraşmak güzel, durmaksızın bitki alıyorum. domates biber falan aldım tutmadı. zaten bahcenin kendisinde zeytin ağacı, malta eriği, mandalin totelde 3 ağaç vardı, eriğe doydum o güzel.
- monsterta yetiştirdim coştu, yukarıda bahsettiğim ağaçları led aydınlatmalarla ışıklandırdım. güzel gözükuyor.
- evde bi salonda, bi oda da, bi mutfakta geze geze video izliyorum bazen darlanıyorum bahçede kitap okuyup dizi mizi izlemeye devam ediyorum bu bana sanki dışarı çıkmışım gibi hissettirtiyor.
-üst kat komşu bir gun nevserimlerini farklı bir şekilde katlayıp açmış eve giren tüm ışık kesildi bu mesela rahatsız ediciydi.
- bahceye açılan kapı iki aşamalı, sineklik + normal sürgulu cam. dikkatli olursam eve börtü böcek gelmiyor diger arkadaşların aksine
- yılda bir belediyeyi arayıp vidanjör cağırmak gerekiyor. bahçe giderlerinden taşma ile karşılaştım. gelen tutar/fatura apartmana bölunuyor. yani teras katın çatı akma derdinin apartmana paylaştırılması gibi.
- benim açımdan olumlu yanları, olumsuz yanlarından daha fazla. bunda da köpekle yasamamın etkisi çok. 25 yıl teras katta yasadım şişlide mükemmeldi ama o donem çocukluğum gencliğimdi, köpek yoktu. ardından 13 yıl köpekle müstakil ev en güzel zamanlardı. şu an yeniden bir ķöpekle bahçeli bodrum kattan şikayetim yok.
-
0