cok güzel bir soru.
kücük yaslarda duygularimi, isteklerimi hep icime atardim. mesela erkek arkadasimdan asla bir sey istemezdim. bulusacagiz ve mekani o sececek diyelim. benim istedigim yeri o bulsun secsin isterdim. velev ki benim istemedigim bir yer oldu, yine de iyi hissederdim ve hep o hayalin gerceklesmesini umut ederdim.
is yerinde de mesela terfi almak istiyordum. cok calisip sefimin bunu fark edip onun bana kendinin söylemesini beklerdim.
hayal kirikliklari yasaya yasaya ve bu sürecte yiprana yiprana kendi istediklerimi, duygularimi her seyi yapmayi ögrendim. hala da ögreniyorum. bir sey istemek asla ayip degil.
su anki calistigim ve ay sonuna calisacagim yer de kibar görünümlü ikiyüzlülerin mekani. iktidar kitabindaki yazilanlarin aynisi bizde günlük yasaniyor. game of thrones'dan hallice bir ortam. onlardan da kibar konusmayi, kendimi ifade etmeyi ve samimiyetsizligi ögrendim.
o yüzden su an yakin uzak orta herkese cok sesim cikiyor. kendimi iyi ifade edebiliyorum bence.
sirkettekilerden bir de cok kibar bir sekilde tartismayi ve fikrimi söylemeyi ögrendim. karsit görüslere saygi duymak ama yine de kendi fikirlerimi sonuna kadar ifade etmek. bu sürecte asla sinirlenmemek olaylari hiic kisisel algilamamak lazim.
30'lu yaslari bu yüzden cok seviyorum. 20lerde gücsüzmüsüm baya. su an cok güclü hissediyorum. i make the rules
0