@art cat chocolate : her kedi / kopek sahibi gibi söylediklerimi çarpıtarak konuyu başka yere çekiyorsunuz, asıl konuyu görmezden geliyorsunuz. benim yazdıklarımın tek talebi ve dayanağı, ortak yaşam alanlarının sorumlu kullanımı. siz ise kadın cinayetleri gibi çok ama çok alakasız bir konuyu ortaya atarak, haksız argümanlarınızı haklı göstermeye çalışıyorsunuz.
bir hayvanı beslemek, sahibinin sosyal sorumluluklardan muaf olmasını gerektirmiyor. birisi hayvan besleyecek diye, başkasının huzurlu ve güvenli yaşama hakkını kısıtlayamaz. sınırlar belirlemek lazım. bir önceki cevabımda verdiğim örnekler, bu sınırların hem insanlar için, hem de hayvanlar için ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. sınır koymamak, çok tehlikeli sonuçlar doğurabiliyor. tekrar edeyim, tanım olarak özgürlük başkasının özgürlüğünü kısıtlamaya başladığımız anda biter.
...ve her "hayvanseverin" yaptığı meşhur hatayı yapıyorsunuz. "köpeklerden korkmayıp nasıl davranman gerektiğini öğrenip kendini koruyabilirsin" diyorsunuz. trafik kurallarını ihlal eden, yayaların üzerine süren bir sürücünün yayalara "yoldan çekilmesini öğrenin" demesi gibi bir şey bu. korku, bir matematik denklemi değildir. korkmamak öğrenilebilen bir şey değildir. korkmamak öğrenmek zorunda olduğum da bir şey değildir. yaptığınız anlamsız benzetme üzerinden gidersek, kadınlar öldürülmemeyi öğrenmek zorunda değiller. kimse böyle bir şeyi öneremez bile. yapılacak, yapılabilecek tek şey kadın cinayetlerinin engellemesi için gerekli adımların atılmasıdır. örnek veriyorum, eğitim. örnek veriyorum, ağır cezalar. aynı şekilde, hayvan sahiplerinin de eğitilmesi ve hayvanlarının yaptıklarından sorumlu tutulması gerekmektedir, gerekli durumlarda ağır cezalar verilebilmelidir. hayvanlar, bizim kati bir şekilde söz geçirebildiğimiz canlılar değiller, ne düşündüklerini neyden korkacaklarını, neye tepki vereceklerini kati olarak bilemiyoruz. kaldı ki en başta hayvanın sahibinin ne düşündüğünü bilmiyoruz. hem hayvana güveneceğim, korkmayacağım, hem de sahibine güveneceğim.
zaten sorun benim kişisel korkum değil, olamaz. sorun, hayvan sahiplerinin kamusal alanlarda başkalarının güvenliğini sağlamaktan imtina etmeleri. hayvan sahipleri, kendi sorumluluklarını başkalarının üzerine yıkmaya çalışıyorlar. benim bu konudaki hislerimi göz ardı etmeniz, "korkmamayı öğren" demeniz, kendi sorumsuzluğunuzu meşrulaştırmaya çalışma çabasından başka. bir şey değil. siz nasıl davranacağımı öğrenmemi tavsiye ederken, somut olayda çok uysal olduğu söylenen bir köpeğin başkasını yaraladığını görmezden geliyorsunuz.
aynı şeyi tekrarlıyorum ama özgürlük başkasının özgürlüğünü kısıtladığı anda biter. hayvan sahibinin sorumluluğu, hayvanının başkalarını rahatsız etmemesini sağlamak ve onlara zarar vermemesini sağlamaktır. bunun ne kadın cinayetleri ile alakası var, ne de hayvanların yaşam alanlarını işgal etmemizle alakası var.
0