- iste orada... allah vardir...
falan sfdhfdjsksd

yok yok, her seyin bir seyin etrafinda onmesi sart degil. ornegin boslukta iki tane gezegen oldugunu dusun, baska da hic bir sey olmasin, ve birbirlerine dogru olmayan bir ilk hizlari olsun. Birbirlerine uyguladiklari cekim kuvvetleri sebebiyle birbirleri etrafinda doneceklerdir (sonunda carpisirlar o ayri). Gezegen sayisini arttirdigin zaman karmasik bir cekim matriksi elde ediyorsun. Yani merkezi bir sey olmasi on sart degil.

@kurukafa: tamam karmaşık çekim matriksi, güzel. ama bunlar yüzmilyonmilyar tane var uzayda ve canına yandımın hiçbiri bir biriyle çarpışmadan balerin edasıyla dönüp duruyor.. bu işin içinde bi iş var :)

carpismaz olurlar mi hic... galaksiler bile giriyor birbirlerinin iclerine.

bir de iphone veya ipad'in varsa sunu yukleyip peder beyle oynamak isteyebilirsiniz, cekimsel etkilesimleri gozde canlandirmada faydali olur:
www.creativeapplications.net

bir de onemli bir nokta, bir yandan da evren genisliyor. yani cekim kuvveti her seyi birbirine cekerken, evren genisleyerek yer yuzundeki her parcacigi birbirinden uzaklastirmaya kasiyor. bunun hizi falan halen arastirma konusu tabii.

hmm madem merkezi bir şey şart değil, peder beyin ağzından bir soru daha: "bunlar nasıl havada kalıyor öylece?"

space for dummies lazım bize evet :)

havada derken, hava ne taraf oluyor? :)

havada derken boşlukta yani. uzayda tomarla şey var öylece duruyor. e madem merkezi bir çekim de şart değil, nasıl düşmeden öyle kalıyorlar?

ahaha tam babam oldum :D ama valla uzay nedir ne değildir fazla ben de bilmem.

Havada kalmıyorlar ki, düşüyorlar. Mesela, bir şeyi dünyanın yörüngesine oturtmak için belirli bir hızla atmanız gerekir. O yörüngedeki şey dünyaya düşmeye çalıştıkça o hız onu yörüngede tutar. Gökcisimleri de bir şeylerin yörüngesinde.

esas merkezi olarak herkesi hatri sayilir sekilde cekim kuvvetina alabilen bir cisim olsaydi herkes ona dogru duserdi. aynen dunyadaki gibi, dunyadaki nesneler dunyaya cok yakin olduklari icin buralara yakin her sey dunyaya dogru dusuyor. "dusme" denilen sey maddenin dogasinda olan bir sey degil. Bir cekim kuvvetine dogru karsi koyulamaz sekilde hareket etmeye biz dunya dilinde "dusme" diyoruz sadece. Bir nesneyi kendine gore karsi koyulamaz siddette her turlu yone hareketini sonumleyeek kuvvette ceken bir cisim yoksa onun herhangi bir tarafa dusmesi icin bir sebep yok.

Güneş daha büyük bir yıldızın etrafında dönmüyor bildiğim kadarıyla. Samanyolu galaksisinin sarmalaında uzak bir yerlerdeyiz. ve bu sarmalda adından anlayabileceğin gibi çember veya eliptik şekilde değil spiral şeklinde oldukça yüksel bir hızda ama uzayın büyüklüğü ve senin yaşam süren göz önüne alındığında oldukça önemsiz bir hızda sarmalın merkezine doğru çekiliyor. Ortada ise büyük bir yıldız olduğunu düşünmek son derece mantıksız olur. (bkz: kara delik)

Tüm bunlar olurken big bangden beri süre gelen etkiyle tüm bu galasiler (bizim samayolumuz dahil) bir şekilde esas merkezden uzaklara doğru süzülüyor. Bu yol boyunca çarpışmalar kopmalar karadelikler neticesinde asteroidden tut galaksilere kadar her şey rotasından sapıp başka çarpışmalara sebep olabiliyor. Örneğin 2-3 milyar yıl sonra bizim galaksimiz andromeda galaksisi ile çarpışacak.
(bkz: andromeda galaksisi ile samanyolu'nun çarpışması)
Bilgisayarımda bu çarpışmaya ait bir video simulasyonu vardı, çok merak ediyorsan arayıp nete koymaya çalışabilirim.

Bu konuyu biraz daha irdelersen, konudan etkilenirsen ve anlamaya başlarsan. Kendinin, sevdiklerinin, alışkanlıklarının, duygularının, insanlığın ve dünyanın ne kadar küçük olduğunu fark edeceksin. İşte o zaman farkındalıklı ve farklı birisi olacaksın muhtemelen.


edit: dediğim çarpışma video simulasyonuna, linkini verdiğim çarpışma başlığından ulaşabiliyorsun. Ayrıca severim bu muhabbetleri mantıklı soruların oldukça seve seve yardım ederim.

big bang'dan sonra fırlatılmanın verdiği etkiyle gezegenler belirli bir hıza sahip oluyor yani kendi etraflarında dönebiliyorlar, sürtünme yok nasıl olsa... ikincisi de merkezkaç kuvvetinin etkisiyle de dengeye sahip oluyorlar.

bahsettiğin konu kütleçekim ile alakalı. ancak bu ölçülebilir, hesaplanabilir ve gözlemlenebilir birşey olmasına karşın fiziksel olarak nasıl oluştuğu konusunda net bir yanıt henüz yok.