[]

cöp atma hastaligi..

merhaba, biraz uzun bir yazi oldu ancak umarim okuyup fikirlerinizi baylasirsiniz..

aslinda cok uzun süredir sahip oldugum ancak son zamanlarda oldukca yogunlasan ve kafami karistiran bir huyum var.. cöp atmaya bayiliyorum.. hani poseti alip, assagi inip, cöp kutusuna firlatmaktan bahsetmiyorum.. söyle ki, evde gerekli gereksiz sürekli bir aranis icerisindeyim neyi atabilirim cöpe, hangi esyadan kurtulabilirim diye..

genel olarak inanilmaz düzenli ve titiz bir insanim.. hatta belki hastalik derecesinde.. evde her seyin ama her seyin yeri bellidir.. gömlekler hep sagda, pantalonlar hep solda asilidir ve mutlaka ayni yöne bakarlar yillardan beri.. parfüm siseleri, icki siseleri boy sirasina göre durur.. klasörler kullanim siralarina göre dizilir, kitaplar yazarlarina göre ve cikis tarihlerine göre siralanir kütüphanede.. sirt cantam da bile kalemler hep ayni yerde, defter, kitaplar ayni yönde durur.. playstation in contreller lari her zaman televizyonun sol alt kösesinde durur vs... hatta yatmadan önce dahi evde kisa bir tur atip, düzeni bozan, yerli yerinde durmayan bir sey var mi diye kontrol ederim.. neyse, varin gerisini siz düsünün.. bu arada yanlis anlasilmasin, sikayet ettigim sey kesinlikle bu düzenlilik degil.. gayet memnunum bu halimden.. (sansa bak ki sevgilim de olabildigine daginik ve cantasinda bile esyalarini kaybedebiliyor..)

simdi tekrar esas konuya dönecek olursak.. cöp atma durumu.. gene ayni sekilde cocuklugumdan beri odamda, evimde olabildigince dikkat ederdim, gereksiz ve kullanmayacagim bir esya olmamasina.. cünkü benim gözümde o kullanilmayacak sey bir fazlaliktir ve bulundugum ortamin düzenini bozar.. iste bu nedenledir ki alir o esyayi aninda cöpe atardim ya da verirdim cevremdeki insanlara, tabii kullanmayacagima emin oldugumda.. kücükken gerci durum daha farkliydi, ailemle yasamamdan dolayi sonuc olarak, tam bi kontrolüm yoktu ev icinde ve karisamazdim düzene kafamin istedigi gibi, ama odamda degisirdi bu durum tabii ki.. uzatmamaya calisiyorum bu arada ancak, durumu tam anlatabilmek icin de gerekli tüm ayrintilari yazmaya calisiyorum..

biraz da örnek vereyim.. son bir kac zamandir yasadigim bir sey.. evde duruyorum ve gözüm araniyor.. önce posterlere takiliyorum, ne geregi var ki, duvarda dursa ne olur durmasa ne olur diye kalkiyorum jack daniels, kiss ve bilimum grand theft auto haritalarini indirip, üzerine bir de yirtip cöpe atiyorum.. saklamak da yok bir kösede, illa gidecekler evden.. sonra iki de bir kalemlige bakip, acaba biten kalem var mi, hemen atayim diye, oturuyorum bütün kalemleri deniyorum.. ve illa atmam gerekiyor ya bir sey, hepsi yazsa bile, mürekkebi en azalmis olanlari secip, cöpe firlatiyorum.. bunlar gene kabul edilebilir gibi geliyor.. ancak son zamanlarda öyle bir artti ki bu aliskanlik, yillar önce severek aldigim ama o zamandan beri yüzüne bakmadigim esyalari aramaya basliyorum.. jonglör toplari, fazla fittnes eldivenleri, eski cüzdanlar, anahtarliklar, süs esyalari, biblolar, kahve fincanlari, fazla ayakkabi bagciklari.. eski dergiler zaten iki dakika durmuyor.. hele hele kullanmiyorsam esantiyonlara asla dayanamiyorum.. ve hatta bazen hizimi alamiyorum ve cok özel anisi olan seyleri dahi cop yapabiliyorum.. bazen dus jelinin, dis macununun dahi bitmesini bekleyemiyorum cope atmak icin.. gereksiz bütün dökümanlari, zamaninda bastigim yüzlerce notu vs. ne de olsa bir daha gerekmeyecek diye hic acimadan, bir de üstüne gücüm yettigince yirtip, parca parca edip, cöpe savuruyorum.. bu da bana bu isi yaparken ne kadar keyif aldigimi gösteriyor gibi geliyor.. bayiliyorum gereksiz buldugum seyleri yirtip, parcalayip cöpe atmaya..

cöpe atmaya kiyamadigim seyleri ise satiyorum.. oynadigim ps3 oyunlari, kullanmama ragmen masada durmasindan hoslanmadigim hoparlörler, kirk yilin basinda oynuyorum, degmez deyip psp vs..

giyebilecek olmama ragmen giymedigim ya da dolabimda durmasindan hoslanmadigima karar verdigim kiyafetleri, ayakkabilari, zamaninda hastasi oldugum ama bir daha ne olsa okumam dedigim kitaplari ise bagisliyorum..

galiba alttan alttan hep optimal ve hatta minimal olmaya calisiyorum ev ortaminda ki aslinda gündelik hayatta hic öyle minimal birisi degilimdir..

simdi sorunumu umarim anlatabilmisimdir.. buraya yazmamin nedeni her seyden önce, durumun kontrolden cikmaya basliyor olmasi.. sürekli düsünüyorum baktigim seylere acaba atabilir miyim, ne geregi var ki bunun vs. diye.. eskiden rahatsiz etmezdi ama artik ediyor yavas yavas ve biraz da korkuyorum, anlik karar verip de kurtuldugum seylere iki gün sonra isim duserse diye ki su güne kadar olmadi da degil.. kimi zaman, evvelden cöp diye attigim veya sattigim/bagisladigim seyleri tekrar satin almak zorunda kaldim..

evet, durum bu.. nedir ki simdi bu? var mi bir adi? benden baska da yasayanlar var mi acaba? peki ben ne yapmaliyim? nasil önüne gecebilirim bunun? böyle gitmez cünkü..

vaktinizi ayirip da okudugunuz icin tesekkürler, bir de bir seyler yazarsaniz sahane olur..

 
  • i ve been mistreated  (17.07.10 21:05:31) 
klasik ocd gibi gozukuyor hakkaten. kontrolden cikmadigi, kisi ve cevresinin hayatini ciddi bicimde etkilemeye baslamadigi surece sorun yok bence. herkesin kendine has huylari vardir.

ama bu halin rahatsiz ediyorsa seni, evet benzer durumlarda cok cok fazla insan var. 5 dakikada bir elini yikayanindan tut, utuyu fiste unuttugu takintisiyla evden cikamayan ciksa da cok olmadan kontrol etmek icin geri donenine kadar. kimisi cok etkileniyor, kimisine fazla dert olmuyor.

ocd ile ilgili cok guzel bir kisa film: vimeo.com
(dikkat: animasyon ama biraz kanli)
  • kurukafa  (17.07.10 22:14:40 ~ 22:18:11) 
sizin bu yaptığınızı diğer insanların da başarabilmesini sağlamaya çalışan web sayfaları var: www.unclutterer.com, www.mnmlist.com, www.zenhabits.net
Ama bu sitelerde dahi, insanlar fazla eşyalardan arınmaya yöneltilirken bunun asıl amacının huzurlu ve verimli bir hayata ulaşmak olduğu vurgulanıyor. Bu sitelerde, bu dengeyi sağlayacak yazılar da var, özellikle zenhabits'de.

  • firez  (18.07.10 00:07:20) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.