benim iki cocugumda da 2-4 yas arasi benzer seyleri yasadik. bu durumda kendime ilk sordugum soru bu yeni nesil anne-babalarda mi olusan birsey, yoksa cocuk dogasindan mi geliyor oldu.
kendimce buldugum cevap, eski anne-babalar bununla temelde iki turlu mucadele ediyorlardi, zaten bu durumun bir ismi de yoktu. eski anne-babalar bu durumu ilk basta umursamiyorlardi. ornegin cocuk bir sey soylemek istiyordu ama anne baba kendi aralarinda konusup cocugu pek sallamiyordu. bu nedenle de cocuk bir sure sonra kendini kabul ettirme inadindan vaz geciyordu.
eger cocuk bir seyi yapip yapmama konusunda inat ettiginde ise cezalandirma yolunu seciyordu eski anne-babalar. cocuk tuvalete gitmiyorsa fiziksel siddete, bagirmaya cagirmaya varan davranislarla cocugu "hizaya" getiriyorlardi. yani cocugu sindiriyorlardi.
simdi bir cogumuz bu sekilde buuyudugumuz icin bu gibi durumlarda kendi cocuklarimiza anne-babalarimzdan edindigimiz davranisi refleks olarak yapma egiliminde oluyoruz. bunun farkina varalim, yani sinirlenip bagirip cagirma istegimizin altinda bu yatiyor. icimizde uyanan duygu bizim kucuklugumuzde edindigimiz duygu oluyor.
bu sekilde yapmamak, mantikla yaklasmak icin peki ne yapacaz? bu cok zor, cunku kendi cocuklugumuzun dogasina aykiri bir sekilde mantigimizi one cikarmamiz gerekiyor. bu konuda cok zorlaniyorum diyebilirim.
ben ne yapiyorum? bircok yolu yontemi o andaki duruma gore uyguluyorum.
ornegin;
- kiyafetlerini giydirmek istiyorum ama inat ediyor giymiyor mu? eger zamanim varsa, ortam da uygunsa bir sure umursamiyorum. sanki kiyafetlerini giymesi veya gitymemesi benim icin hic de onemli degilmis gibi davraniyorum, hatta oyle dusunuyorum. cocuklar rol yaptigimizi anlayabiliyor, iyice o moda girmek gerekiyor. cunku temelde cocuk bizim icin onemli birseyi bizim aksimize kabul ettirme, kendini varligini kabul ettirmek istiyor. o sey bizim icin onemli degilse bu istegi bosa cikiyor, baska bir seye takincaya kadar o konu inatcilik meselesinden cikiyor. sonra bu konu onun aklindan cikinca hicbir sey olmamis gibi kiyafetini giydiriyorum.
- ikinci yontem oyunla birseyi yaptirmak. kiyafet giyme yarsi, yemek yeme yarisi, saklanayim sen gizlice yap gibi. ama bu yontem isi temelde zorlastirabiliyor. her zaman yapilmamasi lazim. cunku cocuk bu oyunlari aliskanlik haline getiriyor, ve bir sure sonra oyunsuz hicbirsey yapmaz oluyor. cok gerekmedikce yapmayin.
cocuga anlatmak, izah etmek, rasyonel bir zeminde konusmak gerekiyor, ama bu durumda beklentiyi iyice dusurun. dakikalarca anlatip cocugun hicbirsey anlatmamis gibi davranmasi sinirizi bozacaktir. anlatin ama uzun vadeli etki icin anlatin. cunku bizim hatamiz cocuklari rasyonel varliklar, neden sonuc iliskisi kurabilen varliklar gibi dusunmemiz oluyor. cocuklar daha cok duygusal varliklar, rasyonel dusunce buyudukce gelisiyor. o nedenle cocuklar konusmak lazim ama cok kisa zamanda bir beklenti icine girmeyin.
hatta cocukla konusmak cogu zaman icin ters de tepiyor. konusurken biz kurallari ortaya koyuyoruz, bunlarin onun icin onemli oldugunu anlatiyoruz ya iste anlatirken ister istemez kural koyucu ust perdeden konusmus, ya da rica minnet etmis oluyoruz. iste bu durum cocugun duygusal olarak varligini kabul ettirmek icin bulunmaz bir nimet, cunku bu ortaya doktugumuz her sey cocuk icin itiraz edilecek nokta olmus oluyor.
o nedenle biraz akisa birakmak, biraz sallamamk, biraz oyun vs ile cocugu cok da rasyonel zeminde dusunmemek, sakin kalmak ile yonetilebilir bir durum. yuzde yuz basari yok, cocuk bu diyip gecmek bazen anne-baba psikolojisi icin rahatlatici oluyor.
0