rus dili ve edebiyatı öğrencisiyim, burada adı yazılmış romanların çoğunu türkiye'de bulunabilecek en iyi çevirisinden okudum, orijinalleri üzerinde ders çalıştım. her birini 3-5 yılda bir özleyip tekrar tekrar okuyasım gelir. bunu şu yüzden söyledim, kesinlikle "yav 10 sayfa duvar anlatıyor!!!" diyen birisi değilim konu klasikleri okumak olunca.
yalnız sefiller'i sıkıcı buluyorum ve ne kadar denersem deneyeyim 300'üncü sayfadan ötesine geçemedim. onu bırakıp başka kitaba geçtiğimde ise bir ayda 4-5 kitap okuyacak hıza dönüyorum tekrar.
hugo'nun her olaydan sonra "hayatta bazen böyle şeyler olur" tarzı acayip eklemeleri benim dikkatimi dağıtıyor mesela. inci'deki meşhur hikayeyi hatırlayanlar olur belki, annem babama nasıl verdi mi ne öyle bi şeydi. onda eleman saçmasapan şeyler yapıp "böyle yeteneklerim vardır, insanları şaşırtırım" gibi komik eklemeler yapıyordu.
sefiller'i okurken aklıma sürekli bu geliyor. "sıradan vatandaş" için bence çok ağır bir roman sefiller. bak mesela savaş ve barış'ı okurken elbette o dönemin şartlarını biliyorsan çok daha fazla keyif alırsın ama şart değil. herhangi bir yetişkinin eline ver o romanı, yine okuyup çok şey anlayabilir/öğrenebilir/sevebilir.
sefiller'i keyif alarak okuyabilmek için bence son 300-400 yıllık fransız tarihini ve siyasetini çok iyi bilmek lazım. en azından şahsi görüşüm bu. inanılmaz bir eser olduğundan şüphem yok ama şu veya bu klasik gibi alıp okuyayım denebilecek bir roman değil bence. daha çok rehber gibi.
0