İstanbul'u kuzeye genişletmek nüfusa bir 5-10 milyon daha eklemek, daha fazla otoyol yapmak, kaosu artırmak anlamına gelir.
Trafiği önlemenin yolu nüfusu azaltmaktan geçiyor. İstanbul'da trafik ne zaman azalıyor bir düşünün. Bayram tatilleri, sömestr tatilleri, okulların tatil olduğu dönemler. Yani insanların şehir dışına gittiği veya okulların kapalı olduğu dönemler.
İstanbul'un tarihi boyunca neden güney bölümünde yerleşim oldu, bu insanlar kuzeye yerleşmeyi bilmiyor muydu acaba bunu düşünmek lazım. Bu bölgeler yoğun orman ve su havzalarının olduğu bölgeler.
Şu dakikadan sonra yapılması gereken bana göre organize sanayi bölgeleri, tekstilkent, kuyumcukent gibi bölgelerin kademeli olarak başka şehirlere taşınmasıdır. Şehrin nüfusunu yavaş yavaş aşağı çekmek ya da en azından artmasını engellemek gerekiyor. Sonrasında ada-pafta bazında kent tasarımını baştan ele alıp gecekondudan bozma yapıları düzenli mahallelere çevirmek gerekiyor (Fikirtepe'nin yeni ve iğrenç şekli değil)
Bu dediklerim asla yapılmayacak, mevcut yönetimin sizin trafik derdinizi çözme, yaşam kalitenizi artırma gibi bir derdi yok. Olsaydı Ankara'daki bankalar gereksiz yere İstanbul'a taşınmazdı. Ne kadar yol, köprü, araç geçişi, trafik, benzin tüketimi = o kadar yüksek vergi ve diğer gelir kalemlerinde artış demek.
0