imkanınız varsa kesinlikle psikoloğa gidin ve lütfen çekinmeyin. onlar sizin muhtemelen hayal dahi edemediğiniz türlü çılgınlıklar dinlemiş oluyor. paranız varsa kıyın, şehrinizdeki en iyilerinden birine gidin.
ben 10 sene kadar önce psikiyatriste gitmiştim. kendisi beni psikoloğa yönlendirdi. o zaman param yoktu, devam edemedim. psikiyatrist genelde ilaç yazıp gönderir. psikolog ise konuşma, terapi kısmıyla ilgilenir.
geçen sene yine işler dayanılmaz boyuta varınca ben paraya kıyıp gittim. yemin ederim filmlerdeki gibiydi. ilk 2-3 seans sadece beni tanımaya uğraştı, söylediğim her şeyi not aldı, milyon tane soru sordu... ve beni en çok şaşırtan kısmı şuydu: 14-15 gün sonra gittiğimde KADIN HER ŞEYİ HATIRLIYORDU. yani gerçekten beni kafasına yazdığını, beni tanıdığını, önemsediğini hissediyordum.
terapi acayip güzel bir şey. önemli olan sanırım biraz da kimya. ben mesela terapistime karşı gerçekten çok rahat ve açık olabiliyorum. çekinmeden her şeyi patır kütür anlatıyorum. ki benim önümde kolonya, peçete, şeker vs. oluyor... yani ağlarsam ağlarım, orası buna müsait bir alan, hiçbir terapist size "ne ağlıyon karı gibi" filan diye çıkışmaz... orası her türlü saçmalığı yapabileceğiniz, yargılanmadan dinleneceğiniz bir yer. esprisi tam olarak bu zaten.
ilk gittiğinizde muhtemelen zaten terapist yönlendirecektir konuşmayı. haliyle ağlayacak kadar kötü olacağınızı sanmıyorum. kendinizden bahsedersiniz çoğunlukla. o ağlama kısmı ilerleyen seanslarda.
ben mesela henüz ağlamadım ama 2 yılı aşkın süredir terapi alan bir kadın arkadaşım neredeyse hepsinde hüngür hüngür ağladığını söylüyor. bu çok doğal. oraya tam olarak bunun için gidiyorsunuz. hissettiğinizi, düşündüğünüzü anlatmazsanız terapi zaten işe yaramaz.
0