Ayıptır söylemesi çok yakışıklıyımdır. Çok güzel gülerim.
Bu hafta burnumu yaptırdım. Hani estetik olarak ihtiyacım yoktu ama deviasyonu yaparken minik de dokundu doktor. Yok böyle burun. Gözler, elmacık kemikleri, bembeyaz inci gibi dişler. Allahım sana geliyorum. Cüneyt Arkın’ın gençliği.
İlk kez lisede ortaya çıkmıştı bu durum. Ablamın arkadaşları görmüş, bu yakışıklı kim demişler. Benmişim, şu işe bak. Ben kim yakışıklı olmak kim. Üniversitede sınıfın en güzel kızı, Almancı ailenin mankenden farksız, süd gibi, porselen gibi kızı bana yazıyormuş. Arkadaşlar gay misin olm, diyene kadar anlamamıştım. Eski iş yerimde de aynı şekilde, abartısız top model gibi kızlar benden ne hikmetse çok etkilenirdi.
Son senelerde kabul ettim artık. Kendimle barıştım. Eskiden hiç gülmezdim. Konduramazdım. Ben yakışıklı değilimdir, insanlar nazik olduklarından öyle diyorlar derdim. Neyse, fast fwd to 2 sene önce, aynada iyice çalıştım. Şimdi bi poz veriyorum 32 diş. Hemen bir geri bildirim geliyor. Burun ameliyatımın before-after fotoğraflarını gördüler, enişte Filiz Akın gibi olmuşsun hihihi diyorlar, hehe.
Biraz komikli yazdım ama saat 2 olunca aniden gelen yakışıklılık hissi mi acaba demeden de edemedim. Şimdi aldığım geline bakıyorum, özenip de yaratılmış. O baktığına göre var bir şeyler. Bak yine çok konuştum, boş konuştum.
0