[]

borsa ve enflasyon

temel analizden sanırım şuna bakılıyordu. önce ülke ekonomisine, sonra sektöre ve son olarak da şirket inceleniyordu. ekonomi sıkıntılıysa baştan o ülkenin borsasına girilmiyor sanırım. bu noktada enflasyon beklentisi çok yüksek olduğu için Türkiye borsasına yatırım yapmak yanlış değil mi? çünkü ne kadar kazanırsanız kazanın enflasyon karşısında bir şey ifade etmiyor. son 5-10 yıllık artışlara bakıyorum. ciddi kar ettiren şirketler var ama enflasyona bakınca kuş kadar bir şey kalıyor. bu noktada bist'e yatırım yapmak mantıklı mı? son 1 yılda çok yükselen şirketlere bile bakınca dolar karşısında pek bir şey ifade etmiyor.

ikinci sorum şu. borsada yıllık %20 düzenli olarak kar etmek zor sanırım. anack 2021-2022 döneminde resmi enflasyon %80. yani bu yıl borsada net %10 kazanabilmiş olmak için %90 kar etmiş olmak gerek. o zaman enflasyonun olduğu bir dönemde %90 kazanan bir yatırımcı enflasyonun daha düşük olduğu dönemde de %90 kazanabilir mi? ya da neden kazanamıyor? ancak her yıl %90 civarı bir kar da bileşik getiriden dolayı milyarder yapıyor ki bu da gerçekçi değil. yani bu yıl %90 kar edebilen biri enflasyonun daha düşük olduğu zamanlarda neden düşük karlar elde ediyor? belki cevabı, enflasyon arttığı için her şeyin fiyatı artıyor ve şirketlerin de kazancı artıyor gibi düşünülebilir.


 
Şimdi ilk kısmı yabancı ve yerli olarak iki tarafa ayırmak gerekiyor.
Siz yabancı bir fon yöneticisi olsanız, Türkiye borsasına yatırım yapma hevesiniz şu ortamda çok yüksek olur mu, hayır olmaz. Ki zaten borsa istanbuldaki yabancı oranlarının çok çok düşük olduğu bir dönemdeyiz. Fakat bu demek değil ki yabancı yatırımcı hiç yok. Elbette var. Tahmin edilebileceği gibi yabancı perspektifinden Türkiyedeki bu ortamda yatırım yaparken en büyük çekince, yatırım yapılan hisse senedinin değer kazanıp kazanmayacağı değil, döviz bazında ne kadar değer kazanacağı. Bunun için de çıkış stratejileri yaparak, opsiyon veya forward kontratlarla gelecekteki döviz fiyatlarını garanti altına alarak yatırım yapıyorlar.
Örneğin şu an borsa istanbulda birkaç şirkette yatırımı olan Finlandiyalı bir fon, aldığı şirketleri açıklarken para birimi riskini hedge ettiklerini de açıklamıştı.

Yatırım yapmadan önce bakılacak şeyleri yazmışsınız. Evet doğru ama şöyle detaylandırayım.
Risksiz getiri oranı, yani faize bakarsınız. Burada yatırım yaptığınız ana paradan herhangi bir şey kaybetmeyeceğiniz, bununla birlikte de belli bir vadenin sonunda, belli bir oranda para kazanacağınız garantidir. Risksiz getiriden kasıt bu.
Ama siz örneğin borsaya yatırım yaparsanız, aldığınız hisse senedinin iyi performans gösterememe riskini de üstlenmiş olursunuz. Ve aldığınız bu risk karşılığında da risksiz getiri oranından, yani faizden daha yüksek bir getiri beklersiniz. Buna da risk primi deniyor.
Borsanın geçmiş yıllarda nasıl bir risk primi getirdiğine bakıp, ilgilendiğiniz şirketin deltası ile çarparak da daha şirket spesifik hesaplara girebilirsiniz.

Bu bahsettiklerim değerleme yaparken kullanılan Ağırlıklandırılmış Ortalama Sermaye Maliyeti yani WACC formulünün, sermaye tarafında kullanılan şeylerdir.

Çok da uzatmadan yerli tarafına geçiyorum. Yerli yatırımcının günümüz şartlarında enflasyonun üzerinde bir getiri elde etmeyi umabileceği tek ortam borsa şu an için. Reel faiz zaten yok. KKM ile en azından dövize karşı değer kaybını hedge edebilirsiniz ama o da zaten malum, enflasyonun altında gidiyor.

İkinci sorunuza gelirsek, borsada yıllık %20 düzenli kar etmek zor değil. Hatta mütevazi bir beklenti.
Enflasyon bu seviyedeyken de, daha düşük olduğu zamanda da bir senede %90 kazanabilirsiniz. Elbette her yıl istikrarlı bir şekilde %90 kazanacağınızın garantisini size kimse veremez. Ama emin olun, bu oranları kazanan insanların sayısı düşündüğünüzden çok daha fazla.


"bu yıl %90 kar eden biri enflasyon daha düşük olduğunda neden daha düşük karlar elde ediyor"
Böyle bir genel geçer kural yok. Enflasyon varsa yüksek kazanırsınız, yoksa düşük kazanırsınız gibi bir şey üzerinden borsada yatırımı okuyamayız.
Borsadaki şirketlerin, sektörlerin her birinin avantajlı veya dezavantajlı olduğu dönemler olur. Ekonomik gündemdeki değişimler doğal olarak her şirketi, her sektörü farklı şekillerde etkiliyor.
Örneğin mesela sizin önermeniz, demir çelik şirketlerinde işlemiyor. Açıp borsadaki büyük demir çelik hisselerinin sene başından bu yana grafiklerine bakarsanız çok iyi durumda değiller. Enflasyonun yüksek oluşu, bu şirketlerde bir getiriye dönüşmemiş. Çünkü o şekilde direkt bir korelasyon yok. Aynı dönemde enerji şirketlerine bakarsanız, çok farklı sonuçlarla karşılaşacaksınız.

Borsada yatırım yapmayı ve potansiyel gelirleri sadece enflasyonla ilişkilendirmek yanlış bir düşünce tarzı olur. Bu yüzden "enflasyon yüksekken %90 kazanırsın ama düşünce kazanamazsın" gibi bir mantık da işlemiyor.
  • cay koy geliyorum  (22.08.22 20:52:05) 
Çok karışık sormuşsun. Enflasyon karşısında kazanan şirkete ilk aklıma gelen kağıt DOAS oldu. Son bir yılda 2,80 dolardan 5,50 dolara çıkmış.

Düzenli ve hep kazanılır mı? Endeksin hep yukarı gittiği son 3 yıldaki süreç gibi zamanlarda tabii ki kazanılır. Ama devran hep döner, bir gün farkına varmadan Ayı piyasasına geçiliverir. Kazanmak için bilgi, bilinç, sabır, irade vs. birçok şey gerekir.

Son olarak şunu bırakayım.

twitter.com
  • Mirket  (22.08.22 20:55:24) 
@çay koy düzenli olarak %80-90 civarı kazanmak çok uçuk değil mi? 5 yıl %80 kazanan biri 100 bin lirasını 6 yılda 3.4 milyon yapıyor. 10 yılda da 35 milyon yapıyor. uçuk oranlar değil mi?

diğer taraftan bu oran uçuk bir rakamsa bu yıl borsada birçok insan zarar etti. sonuçta resmi enflasyonun %80 olduğu bir ortamda reel olarak kazanmak için %100 kazanmak lazım en azından. bu noktada son 1 yıl içinde birçok yatırımcı enflasyondan dolayı bist'te zarar etti diyebilir miyiz?

mesela bimas 60 liradan 100 liraya geldi. resmi enflasyonun %80 olduğunu düşünürsek kar yok ortada. yani bu kadar yükselen bir hisse bile kaybettirdi aslında. yanılıyor muyum? başka borsalara yatırım yapmak daha mantıklı değil mi?
  • tute  (22.08.22 21:38:02) 
Hayır çok uçuk değil. Çok iyi anlayabiliyorum böyle düşünmenizi ama gerçekten değil. Bu oranları tek bir hisse senedini alıp tutarak, her yıl %80-90 değer kazanması olarak düşünmeyin. Elbette bu da bir yatırım stili, öyle olmaz böyle olur gibi bir şey demeye çalışmıyorum.

Bu oranların gerçekçilikten uzak olmadığını şöyle de görebilirsiniz. tefas.gov.tr sitesine girin, yıl başından bu yana hisse senedi şemsiye fonları filtreleyin. Açıp bakmadım şimdi ama tahminim en az 40-50 tane fon vardır yıl başından bu yana %70-80 kazanan. Yani zaten siz kendiniz borsaya hiç zaman ayırmadan, araştırmadan, okumadan da bir fona yatırım yapıp bu oranlarda kazançlar elde edebilirsiniz. Yüzlerce insan yapıyor bunu.
Kendi araştırmanızı yapıp, doğru zamanda mantıklı hamleler yapabilirseniz çok daha üzerine de çıkmanız mümkün.

Bim örneğinde yanılmıyorsunuz. Fakat ben de size sene başından bu yana 3 katına, 4 katına çıkmış şirketler söyleyebilirim. Spekülatif hisseler falan da değil bunlar yani. Herkesin tanıdığı bildiği, kurumsal şirketler. Mesele doğru zamanda doğru sektöre, şirkete yatırım yapabilmek.

Bistte günün sonunda para kazanan ama enflasyonla karşılaştırdığında geri olan bir kesim elbette var. Fakat çok çok üzerinde kazanan bir kesim de mevcut. Eğri oturup doğru konuşmakta fayda var. Bizim insanımızın finansal okur yazarlığı düşük. Kimse yüzlerce sayfa kitaplar okumak, kendini geliştirmek, sonra da oturup saatlerce rapor incelemek istemiyor. Herkes istiyor ki amcasının oğlu, eniştesi, twitterdaki garip guraba bir takım insanlar onların kulağına bir şirket ismi üflesin, onlar da onu alsınlar. O şekilde de olmuyor elbette.

Borsa yatırımının potansiyelinin biraz olsun farkına varabilen, bu potansiyel kazançları elde etmek için de zamanını ve enerjisini harcayan insanlar emin olun bu konuştuğumuz oranları ve fazlasını kazanıyor.
  • cay koy geliyorum  (22.08.22 22:05:11) 
yıllık %50 kazanç ile 300 bin liranın bileşik getirisi 17 milyon yapıyor. o halde birçok insanın bu noktalara ulaşması gerekmez mi? yani 300 bin lira sıfır araba parası bile değil. yatırımcı profilinin ben kar edebilecek seviyede bile olduğunu düşünüyorum ama hala ben çok uçuk oranlar gibi geliyor. bir araba parasıyla bile 10 yılda %50 kazançla çok ciddi meblağlara ulaşılıyor bileşik getiriyle.

enflasyon beklentisinin yüksek olduğu bir ülkenin borsasına girmemek mi gerekir peki? yine kazandıran şirketler olsa da bakınca yıllık %100 artış çok iyi. bim daha önce yılda bu kadar artmadı sanırım ki yıl daha bitmedi. ama enflasyon hepsini uçuruyor. 2017'de bir merak salmıştım froto falan almıştım 30 liradan. şu an 333 lira. 5 yılda çok güzel bir nokta ancak enflasyona bakınca o kadar da iç açıcı değil. abd'deki hisseleri alsak daha karlı olurdu.
  • tute  (22.08.22 22:13:19) 
borsanın dolar bazlı grafiğine bakarsanız (investing'ten örneğin) durum hala vahim. Dünyanın herhangi bir yerindeki sıradan zenginler şu anda bu ülkenin köklü şirketlerini alabilecek durumdalar fakat hem önünü görememek hem de totaliter rejim, bağımlı yargı organı sebebiyle şu anda ekstra riskli duruyor ülkemiz. Aylardır da borsadan net yabancı çıkışı var.

ikinci sorunuza gelince kazanç elde etmek ya da borsa bu kadar basit şeyler değil. Dediğim gibi x bir hissenin dolar bazlı grafiğine bakarsanız TL bazında prim yapan bir hissenin aslında geri gittiğini bile görebilirsiniz. Burdan basit olarak şunu çıkartabiliriz aynı miktarda yatırımı dolara yapsaydınız getiriniz daha yüksek olacaktı. Fakat bu da kazandığınız anlamına gelmeyebilir. Yatırım yaparken elinizdeki para kaç kilogram domates, kaç ev, kaç bilgisayar alıyordu şu anda ne kadar alıyor kısmına bakmak lazım. Bu da reel getiri. Enflasyondan arındırıp sonuca bakmak lazım.
  • sparkle kiddle  (22.08.22 22:34:17) 
Haklısınız, haksız olduğunuzu asla söylemiyorum.

Ben yatırım ile alakalı elimden geldiğince kitap okumaya çalışıyorum. Bu konuyla ilgili kitaplar da çoğunlukla Amerikadan çünkü malum, yatırım konusunda çok ilerideler. Bu kitaplarda ister yazar, ister konu olarak geçsin Warren Buffett hep yüceltilir biliyorsunuz. Hiç yatırımla alakalı bir şey okumamış bile olsanız adını mutlaka duymuşsunuzdur.
Kendisinin ve onun gibi bir çok meşhur, inanılmaz başarılı yatırımcının stratejisi çok basittir. Al ve unut. John Bogle mesela "Sağduyulu yatırım rehberi" isimli kitabında kurucusu olduğu endeks fonlarından bahsediyor ve yıllar içerisinde bileşik getiriyle beraber çok iyi oranlarda kazançlar elde edildiğini ispatlıyor. Siz de belli ki bu şekilde düşünmeye kendinizi şartlamışsınız.

Üzülerek söylüyorum, bu sistem bizde işlemiyor. İşlemiyor çünkü burası Türkiye. Bizim ekonomik gündemimiz her zaman çalkantılı. Hiçbir zaman hiçbir konuda uzun vade istikrar sağlanamıyor. Ekonomik iklimin sürekli değişkenlik gösterdiği böyle bir ortamda, rüzgar ne taraftan esiyorsa ona göre pozisyon almaya mecburuz. Gün içi trade yapmaktan falan bahsetmiyorum. Ancak o günün şartlarından, ekonomik ortamında hangi sektörün, hangi şirketin daha çok fayda sağlayacağını tespit edip borsadaki pozisyonlarımızı da ona göre değiştirmek durumundayız. Bu ortamda kazancı maksimize etmenin yolu bu çünkü.
O yüzden frotonun 5 yıllık getirisinin enflasyon karşısındaki performansı tek başına bir şey ifade etmiyor.
Bu konuyla alakalı bir tweet atılmıştı yakın zamanda onu da paylaşayım altına yazılanlara bakmanız için twitter.com

Siz elbette istediğiniz oysa, içiniz daha rahat edecekse gelişmiş ülke borsalarında yatırım yapın. Günün sonunda kafanızı yastığa koyduğunuzda rahat uyumanız önemli olan.
  • cay koy geliyorum  (22.08.22 22:45:41 ~ 22:47:20) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.