[]

beyaz yakalıktan akademik kariyere geçiş

büyük bir firmada beyaz yaka cehenneminde çalışmaktayım. 4 sene oldu, bu dünya bana göre değil. yurt dışından yüksek lisans diplomam var. yaş 32. şeytan diyor gir ales yds her neyse, başvur doktoraya, kadro açılınca da araştırma görevliliğine, geç akademik kariyere. zaten sevdiğim bir alanda okudum ve yüksek lisansımı yaptım. gözünü para bürümüş insanlarla günde 10 saat muhatap olacağına gençlerle üniversite ortamında düşün, üret. gelir yarı yarıya inecek ama orası problem değil. kafamı kurcalayan şey bu yaştan sonra olur mu, çekilir mi? var mı benzer bir geçişi yapmış olan?




 
sıfırdan yl yapsan daha mantıklı zira çoğu yer doktoraya yeni başlayan birini arş. gör. olarak almak istemiyor. akademi gençlerle düşünme üretme yeri değil bizim memlekette, dinazor ve tembel insanların çalışan insanların önünü kestikleri, hocaların memur kafasında olduğu (hepsi değil tabii ki) bir yer. Haberlerde açılan kadroları vs. görüyorsundur zaten :)


  • giovanne  (12.10.21 10:41:47) 
Oyle cat cut geciliyorsa topluca gecelim abi, benim bildigim milyon sene kadro bekliyorsun.

Bu kadar beyaz yaka saf mi akademi varken maslakta surunsun.
  • divit  (12.10.21 11:07:47) 
Benzer bi deneyime mecburiyetten sahip biri olarak sakın diyorum.
Akademi, senin bıraktığın gibi değil her anlamda berbatlaşmaya da hızla devam ediyor.
Her şey yolunda gider de aşırı hızlı şekilde kadro alsan bile alacağın araştırma görevlisi kadrosu.. maaşlardan haberin var mı? Devletle sözde eşitlediler ama yine az veren de var devletten yüksek veren bir iki kurum da.. (yök raporlarına bakın) daha düne kadar asgari ücrete razı insanlarla çalışan üstlerin seni de benzer kefeye koyacak. Ayrıca bunca deneyimden sonra 20 lik yeni meuznlarla fotokopi çekmeye okey misin?

Boğaziçinde (virgülden sonra başka örnek bulamadım) bi hocan sana gel burada kadron hazır desteğini ima etmezse sakın diyorum.
Git yine doktora yap, mümkünse yurt dışında.. sonra dr. olarak yine bakarsın.

Yapma kardeş yapma.
  • rewlack  (12.10.21 11:11:11) 
Bütün planınız kadro kısmında çöküyor. Pişman olursunuz. Bir de bence ikinci hatanız üniversiteyi gözünüzde çok büyütmeniz. Siz makine mühendisliğinde araştırma görevlisi olsanız belki termodinamik dersi vereceksiniz. Ama büyük bir şirkette termodinamik bilginizi kullanarak bir klima tasarlayıp, analiz edip üretimine katkı sağlasanız daha büyük bir iş yapmış olursunuz.


  • dissendium  (12.10.21 12:05:25) 
benzer zihinsel süreçten daha tıfıl bir lisans öğrencisiyken geçmiştim. okuduğum bölüm ve kurum 4 senede lisans eğitimini tamamlamayı neredeyse imkansız kılıyor, öte yandan daha mezun olmadan özel sektörde kabul görmemizi dolayısıyla çalışmamızı sağlıyordu. okuldaki 5.senemde ofiste çalışırken karar verdim akademisyen olmaya. bu kadar erken karar vermemse yaptığım en doğru şey oldu. ara vermeden yüksek lisansa başladım, fakat aynı zamanda karnımı doyurmak için part time olarak ofiste çalışmaya devam ettim. mezun olduktan 2 buçuk sene sonra kadro bulabildim (2017 yılında).

bunu neden anlattım? derdinizi çok iyi anlıyorum ve verdiğim karardan çok mutluyum. sinir bozucu insanlarla yine muhatap oluyorsunuz mecburen fakat öğrencilerle bir araya gelmek bana göre paha biçilemez ve akademik üretim alanı (en azından türkiye'deki) özel sektörden çok daha tatmin edici. fakat bu yola 32 yaşında girecekseniz, farklı bir yol izlemelisiniz. çünkü dendiği gibi araştırma görevlisi olarak sizden beklenen işler belirli bir yaştan ve deneyimden sonra gerçekten çekilmiyor, bir de zaten 35 yaştan itibaren yasa gereği araştırma görevlisi olunmuyor, dolayısıyla hemen kadro bulmalısınız ki bu çok gerçekçi değil.

benim önerim doktoranızı yurtdışında yapıp, sonra isterseniz türkiye'ye dönmeniz. hem araştırma görevlisi olarak çalışma süreciniz dolayısıyla doktora süreciniz çok daha acısız geçer, hem de dönünce türkiye'de daha rahat kadro bulursunuz. tabii kadro arama çerçevenize devlet üniversitelerinin yanı sıra vakıf üniversitelerini de katmalısınız böyle bir durumda. belki de yurtdışında çalışmaya devam edersiniz.
  • gmzo  (12.10.21 12:20:34) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.