işte demek istediğim aslında mecburiyet ile koca fikrini aynı kefeye koymuş olman. bu bir süre sonra gereksiz yere eşinin aleyhine büyür. bu sabit fikri kırman gerekiyor. kocan var diye diil, işler yapılması gerektiği için yapacaksın, çünkü yaşamak için bu işleri yapmak gerekir. bu konuda yapabileceğin en akıllıca şey işlerini en pratik ve hızlı şekilde nasıl yapabileceğine dair formüller geliştirmen. (yemek yemediğin sürece de besinsiz kalırsın. düzgün beslen, vitaminlerini, minerallerini her bişeyini kullan. güzel kahvaltılar hazırla kendine, akşam sıkılacağına erkenden yat uyu. valla o bile daha iyi gelir oturup poflamaktan, bedenin kendini tamir eder.)
insanın arada bir dinlenmeye ihtiyacı olur. ama bunun için bile biraz çaba sarfetmen lazım. dinlenirken insan sıkılmaz keyif alır. biraz kendini pohpohla, sırtına bir yastık koy, önüne al bir kadeh şarap. güzel fotolarınıza bak filan, güzel günlerini düşün. ne bileyim işte sıkılacağına bari dinlendiğin zamanın hakkını ver. :) madem tembelsin, gerçekten dinlen. kendine izin ver, kafa izni. dinlenince zaten doğal döngüne kavuşup harekete geçeceksin. :P ya da umarım geçersin hehe
şunu da diyim
tv ve bilgisayar iyi dinlenme yöntemleri değil. :) tam tersine algılara bombardıman yaptığından beyin sürmenaj oluyo. o sırada kafan boşaldı sanıyorsun. halbuki sadece zombi gibi bir modda geçirdiğin için o zamanı vicdan azabı başgösteriyor. en iyi dinlenme durup oturmak, ufka filan bakmaktır. veya böyle spor, efendim kişisel bakım, banyo, havuzda çimmek filan gibi aktiviteler dinlendirir insanı. bu tarz şeyler yapınca tv bilgisayarda olduğu gibi boş işle uğraşmış da hissetmezsin. sonuçlar seni memnun eder :) (göt büyümesine çareler. :P)
0