Cevaplaması zor bir soru.
Türkiye'de moda, mimarlık, reklamcılık, medya vb gibi kreatif mesleklerde iyi yerlere gelmek için çevre, maddi güç ve kişisel olarak çok donanımlı bir insan olmak gerekiyor. En azından bunlardan ikisine sahip olmak çok fark yaratıyor.
Bunun iki yolu var. Ya aileden gelir ki bu kolayı. Ya da birey kendi kendine bu varlığı inşa eder adım adım. Önce çevresini oluşturur, sonra maddi olarak güçlenir, bunları yaparken de kendini geliştirir. Ama bu elbette çok meşakkatli bir süreç.
Gelelim sektör gerçeklerine. Mimar değilim, ama yukarda saydığım sektörlerden birindeyim. Haliyle epey mimar tanıdığım da var. Bazıları orta halli ailelerden geliyorlar. Onlardan duyduklarım aslında kendi sektörümdeki hikayelere de benziyor.
Öncelikle ülkemizdeki arz talep durumlarındaki dengesizlik burada da geçerli. Sektör dar, ama mimar sayısı fazla. Her yıl yeni mezunlar da ekleniyor buna.
Haliyle işverenler için mimar bulmak oldukça kolay. Türkiye'deki binalara şöyle bir baktığınız zaman da mimarın ne kadar nitelikli olduğuyla kimsenin ilgilenmediği belli oluyor. Önemli olan inşaat şirketindeki mimar pozisyonu işi ortalama şekilde götürecek biriyle dolu olsun. Bu durum ücretlere de yansıyor. Eğer yeni mezunun maddi gücü yoksa, pazarlık şansı da olmuyor. Oldukça düşük ücretlere evet demek zorunda kalıyor. Çünkü tecrübeye de ihtiyacı var.
Tabii ücretlerdeki sorun, işe girdikten sonra iş yüküne de yansıyor. Uykusuz geceler, stresli sunumlar, bitmek bilmeyen revizyonlar... Milyonluk bütçeleriyle hata kaldırmayacak projeler... Aşırı stres yaşıyorlar.
Günün sonunda inşaat sektöründe çalışıyor her mimar. Haliyle ne kadar sanat tarihi soslu bir eğitim ve meslek hayatı olsa da, günün sonunda inşaat sektörünün tüm sertliği işin her evresine sirayet ediyor. O şantiyeye gidiliyor yani:)
Sektörde tecrübe kazandı, patronlardan bıktı. Kendi ofisini açmak istedi. Bunu yapan çok insan var. Butik ofisler açanlar var. Ama burada da bir çevre gerekiyor iş sürekliliği için.
Türkiye'de şartlar böyle. Eğer eğitim hayatını yurtdışında sürdürebilir ve yabancı bir şirkete adım atabilirse çok daha farklı bir kariyer planı yapabilir.
Bu arada ben duyduğum en kötü şartları sıraladım. Elbette bunları yaşamayan insanlar da var. Ya da farklı kariyer rotaları da var. İç mimarlık yapabilir vs.
Bu arada hangi mesleği seçerse seçsin, genel olarak buna yakın şeyler yaşayacak. Eminim yazılımcılar da bunu söyler.
Pazarlamacılar da...
O yüzden sevdiği bir işi seçsin ki, en azından bu yaşayacaklarını tolere etmesi daha kolay olur.
0