çelik gibi iradeniz yoksa en güvenilir ve geçerli yol karbonhidratı mümkün olduğunca azaltmak olacaktır. basitçe özetlemek gerekirse glisemik indeksi yüksek gıdalar olan hain karbonhidratlar kan şekerini ve insülin hormonunu çok fazla oynatıyor. karb ağırlıklı beslenirken şeker bağımlılığını kırmak çok ama çok zor çünkü vücut bu oynaklık/çabuk değişiklik sebebiyle sürekli yenisini talep ediyor.
şeker bağımlılığımın boyutunu anlamanız için söylüyorum: boyum 178, 20 yaşına kadar aktif spor yapan ve tartıya çıkma ihtiyacı duymamış biriydim. şu an 27 yaşındayım ve maksimum 115 kiloyu gördüm. bu süreçte elime aldığım eklemlerin, döktüğüm ve kırdığım dişlerin, yaşadığım sağlık sorunlarının haddi hesabı yok. üç kuruşluk iq'mun da yarısını kaybettim bu süreçte. SİGARAYI BIRAKTIM ama akşam çayın yanında kek-gofret yoksa dünyam başıma yıkılırdı. sağlıklı yaşama, kilo verme, biraz kendimi toparlama çabalarımın tamamı şeker bağımlılığı yüzünden sonuçsuz kaldı çünkü az yemek yemeyi asla sorun etmiyordum ama kolasız, keksiz, çikolatasız hayat düşünemiyordum. kendimi çok zorlayıp 2-3 gün dayanmaya çalıştığımda sigaradakinden daha beter yan etkiler yaşadım, mental olarak perişan oldum.
benim çözümüm (şimdilik) doktorun "kan şekerinde sorun var, dahiliyeye görün, şeker hastası olabilirsin" demesiyle ketojenik diyete başlamak oldu. ara sıra canım hala çekiyor ama "yersen kolunu bacağını kesecekler, kör olacaksın" diye düşününce aslında mental anlamda bloklayabilmeyi başarıyorum, yani iyi ve sağlıklı yaşamak için şekerden uzak durma fikrini içselleştirmeyi başardım çünkü benim için artık "şekersizlik" kavramının karşısında "renksiz, keyifsiz" hayat değil de "hayatta kalmak" var. o açıdan beni durduran şey "yersen ölürsün" düşüncesi. bilmiyorum belki sağlıklı bir psikoloji değil ama işimi görüyor.
keto bence aşırı yorucu ve disiplin isteyen, sürdürülebilirliği de şüpheli bir beslenme tarzı. belli bir sürenin üzerine çıkabilmek için terminatör olmak lazım. o yüzden benim gibi çok ciddi bir sorununuz yoksa direkt ketoya uçmak yerine karbonhidratları azaltmayı deneyebilirsiniz. internetten araştırın nelerde karb olduğunu (çünkü sağlıklı ve sık tüketmemiz önerilen gıdalarda bile olabiliyor). sanırım söylemeye gerek yoktur, ambalajlı gıdalardan vs. uzak durun. onlar zaten karb/şeker deposu. tabii sadece kesmek yetmez, yerine mümkünse protein ve sağlıklı yağlar (zeytinyağı, hakiki tereyağı, belki kuruyemiş vs) koymaya çalışın abartmamak kaydıyla (kalorileri yüksek çünkü). aksi takdirde daha bile kötü olursunuz çünkü vücut bu sefer de "karb nerde it" diye huzursuzlanmaya başlar, yerine besleyici bir şeyler koymak lazım ki çok mızmızlanmasın :)
***
ben bu şekilde neredeyse hiç şeker istemiyorum diyebilirim. sadece psikolojik olarak zaman zaman "bu maçın yanında çayla kek iyi giderdi" gibi düşünceler geliyor arada ama onlar bile çok zayıf.
etkilerine gelecek olursak bende pek bir şey değişmedi açıkçası, hala salağım ama enerjim bir tık arttı gibi. uzun vadede vücudunuz için çok ama çok hayırlı bir iş yaptığınız kesin, o açıdan kısa süreli kazanımları çok da kafaya takmayın derim.
0