Osmanlı devletinin en büyük travmalarından biridir Ankara Savaşı. Çok da ibretlik bir hadisedir. Timur Atatürk'ün bile en çok örnek aldığını söylediği komutanlardan biridir. Bu çapta bir adamın yaşatacağı travma epey büyük.
Politik olarak iki Türk devletinin (hadi timur'un soyu üzerine çok tartışma yapılır turanik devlet diyelim) iktidar ve kimin nüfuzu daha büyük mücadelesidir bir yerde. Ön asya, kafkasya ve balkanlarda kim daha etkin olacak çatışması. Bugün ABD ve Rusya da aynı bölgede etki alanını artırmaya çalışıyor.
Olayın fitilini aslında biraz da Beyazıt'ın egosu tetikliyor. Timur olabildiğince diplomatik bir dille taleplerini iletiyor. Hatta Beyazıt'ın başarılarını övüyor, gel ittifak halinde hareket edelim derken Beyazıt Timur'un topallığından giriyor, karısından çıkıyor.
Timur son mektuba kadar diplomatik bir dil kullanırken Beyazıt biraz sert konuşuyor. Timur da diplomasinin tükendiğini söyleyip Sivas'ı kuşatacağını söyleyince Yıldırım Beyazıt muhteşem bir çarkla "ya biz aslında anlaşacaktık sizle ama yolda mektupları değiştirmişler"e bağlıyor. Hatta ilk mektubuna "ihtiyar köpek" diye başlarken son mektubunda "Timur Hazretleri" diyor.
Gelelim savaşa. Timur Sivas'ta çok büyük bir yıkım gerçekleştiriyor. Bu Anadolu'da büyük bir korkuya sebep oluyor. Osmanlı Ordusu Timur'u Ankara'da karşılıyor. Osmanlı ordusu'nda türk beyliklerinin askerleri, tatarlar, bir sırp prensinin komutasındaki sırp askerleri yer alıyor. (Timur mektuplarında bu sırp askerleri yüzünden beyazıt'la dalga geçmiştir, bu nasıl türk ordusu diye)
Savaş'ın kırılma noktası Türk beyliklerinin yıldırımı savaş meydanında satması. Çünkü yıldırım sırplardan topladığı ordularla yıllardır Anadolu beylikleriyle savaşıyor. Türkmenler de Yıldırımın yaptıklarını unutmuyor. Timur'dan bir tokat yesin istiyor osmanlılar. Enteresandır, türk orduları savaş meydanından çekilirken, sırplar son dakikaya kadar can siperane savaşıyorlar. Hatta Timur bile takdir ediyor sırp komutanları.
Gelelim savaşın önemine:
Timur savaşın sonunda "böl parçala" taktiği uyguluyor. Osmanlı şehzadelerinin her birine bir bölge veriyor. Bu da kaos demek.
İkincisi beyazıt esir düşüyor. Rivayete göre kafese kapatıp yanında gezdiriyor sürekli. Hatta karısına da gözünün önünde hoş olmayan şeyler yapıyor.
Derler ki Ankara savaşı'na kadar osmanlılar savaşa aileleriyle giderlerdi, bu savaştan sonra ailelerini evde bırakmaya başlıyorlar.
Üçüncüsü, osmanoğlu ailesi, diğer türk ailelerinin de anadoluda hakimiyet hakkı olmasından ve kendilerini her daim osmanlılarla rekabete sokmasından bu savaştan sonra çok rahatsız oluyor. Türklerin osmanlı yönetimindeki etkisi bu savaştan sonra kırılıyor biraz. Savaşın en önemli sonuçlarından biri de budur.
0