bunu ben de yaşadım. benimki ben açık açık konuşmaya çalışınca beni suçlayarak kaçardı bir de. gayet kibarca ve ürkütmeden ''rahatsız olduğum birkaç şey yaşadık, lütfen bunların üzerine konuşalım.'' derdim, ''sorun olan bir şey yok, sen abartıyorsun. böyle saçma şeyleri konuşmam ben. hem zaten ben haklıyım, konuşmaya gerek yok.'' derdi. bana bu şekilde davranması beni o kadar değersiz, hislerinin ve düşüncelerinin hiçbir önemi olmayan, sürekli sorun çıkartan suçlu biri gibi hissettirirdi ki kendimi ''sorunlu'' olarak görmeye başlamıştım ve ağzımızın tadını yine kaçırmamak için rahatsız olduğum her şeyi içime ata ata sessizleşip tamamen içime kapanmıştım. en son beni terk etti bu, sebep de eskisi kadar neşeli ve cıvıl cıvıl olmamamdı. giderken de yine beni suçladı, aramızdaki müthiş enerjiyi ben mahvetmişim. yeni yeni fark edebiliyorum sağlıksız bir ilişki anlayışı yürütmeye çalışanın, sorunlu olanın o olduğunu. bana iki yıl boyunca büyük anlamda zarar verdi ve bunu düzeltmek için artık çok geç, açıkçası bana bunu yapmasına izin verdiğim için sık sık üzülüyorum şu an.
ilişkilerde iletişim, ortak bir paydada düzgünce konuşmak/konuşabilmek doğrusu sağlıklı bir süreklilik adına en önemli ve en temel nokta diye düşünüyorum. karşınızda bu basit yükümlülüğü dahi yerine getirmekten aciz bir insan varsa bu ilişkiye devam etmenizi önermem. normalde bu şekilde ayrılmayı açıkça salık verme eğiliminde değilimdir hep ama umarım kendi psikolojiniz için en doğrusunu yaparsınız.
0