kendin dışındaki dünyanın biraz daha farkında olmalısın bence.
empati kurmak gibi.
sadece kafanın içindekileri anlatmak istiyorsun, kendini ortaya koymak, anlaşılır olmak istiyorsun. anlaşılamadığımıza dair hepimizin şüpheleri olur. ama başkalarına da söz hakkı vermen, dinlemen gerek. yoksa kimse seni dinlemek istemez, sen onları dinlemek istemiyorsan...
bir tür saygı meselesi.
beyninin hızına ağzının yetişememesi de disleksi dir aslında.
bunun için ağzını hızlandırman değil beynini biraz daha sakin ve net çalışmaya yöneltmen gerek. mesela en kısa nasıl anlatırım diye düşün, bir nefes al. cümlelerini, kelimelerini iyi seç. vermek istediğin mesajın özünü düşün bir an ve bunu en iyi ve kısa yolla anlatmanın yolunu bul. bir de neden anlatmak istediğin sorusuna da cevap vermelisin. karşındakini bilgilendirmek mi istiyorsun, bilgini kanıtlamak mı istiyorsun, neden?
japonlar bu konuda çok iyi. dilleri ve iletişimleri öyle bir şekilde gelişmiş ki tek gereksiz laf etmiyorlar :) mesela haiku gibi bir gelenekleri var. en az hece/söz ile bir kavram en iyi nasıl aktarılır diye. bunları bir düşün. :)
halbuki bizim gelenekte biliyorsun destanlar özeldir, betimlemeler/tekrarlar ne kadar çoksa öykü o kadar inandırıcı olur.
sen şimdi benim bu uzuuun cevabımı da bir çırpıda okursun :P
ödev olsun sana, tek tek düşünerek oku.
0