iş biten bir şey değil. "ooh işler bitti artık rahatım" diyebileceğin bir an yok yani. her zaman yapman gereken işler olacak ve her zaman iş bitince yenisi gelecek. bunu kabul edip, mümkün olduğunca mesai yapmaktan kaçınıp, aklam 6'dan sonra bildirimleri kapatıp, kendi hayat ve hobilerine falan odaklanman lazım. herkesin işi acil, hep acil, bu bitmeyecek. bu noktada net bir tavır koymadığın sürece bu iş böyle devam eder ve burnout olursun, hayatını devam ettiremez, kariyerini de riske atarsın. iş - yaşam dengesini koruması gereken kişi sensin bu noktada.
bana 6'dan sonra telefon gelirse en az 2 kere tekrar arattırdıktan en az 1 saat sonra geri dönüyorum ve yemekteydim diyorum. aynı şekilde, haftasonu darlayan olursa da telefonu asla tekte açmam. mesai dışı arayan mahçup olacak aga, benim ona bir kıyak yaptığımı, bi daha da yapmayabileceğimi bilecek. aksi takdirde bu hayat hayat olmaktan çıkar. elimden geldiğince yardımcı olurum ama herkes bunun istisna olduğunu bilir. bu rahatlığı birine tanıdığın anda gece gündüz ararlar çünkü.
ha şirketin seni buna zorluyorsa o ayrı bir konu, geçici bir şeyse (mesela proje) idare edilir ama hep böyleyse o zaman şirketle olan ilişkini de gözden geçirmen lazım. üstüne, müdürüne bu durumdan bahsettin mi? bunun sürdürülemezliiği ile ilgili şikayet ettin mi? ettin de sallamıyorlarsa o zaman başka kıyılara yelken açmak için arayışa girmek lazım. yok etmediysen, hala da akşam çalışmaya devam ediyorsan, mızmızlanmaya hakkın yok. iş geldikçe gelir, sen yaptıkça iş gelir.
0