[]

Baro başkanlarının yürüyüşünü destekliyor musunuz? (Anket)

Baro başkanlarının kendi illerinden Ankara'ya doğru yürüyüşüyle başlayan ve Ankara girişinde yaşanan olaylarla sıcaklığını koruyan eylemliliklerini destekliyor musunuz?

www.strawpoll.me


 
Destekliyorum ve onlar adına üzülüyorum. Bence bizim için uğraşmasınlar, hak etmiyoruz. Twitter'da kaos çıkartmaya çalışıyorlar diye yorumlar okudum. O yaşta yerlerde sürüklenen insanlar adına üzüldüm. Okumuş, etmiş kesimi sevmiyoruz.

@Cesario, İstanbul barosu twitter adresinde 3-4 bölüm bu olayları anlatmış. Onu da istemezsen Armağan Çağlayanla olan röportajı izleyebilirsin. Baro başkanları da Metin Fevzioğlunu sevmiyor merak etme. Baro başkanları yerlerde sürüklenirken, adam Anıtkabire gitti bir de resim paylaştı.

Aslında bu çok büyük bir skandal ama eksisözlük de yazar olmana rağmen başlığı takip etmediysen demek ki bu insanlar boşuna yürüdü.
  • geçerkenugradım  (23.06.20 09:27:37) 
tam destek.


  • not dark yet  (23.06.20 10:11:53) 
Desteklemiyorum çünkü barolar dibine kadar iki yüzlü. Barolara kayıtlı avukatların yarısının primi asgari ücretten yatıyor, genç avukatları dibine kadar sömürüyorlar. Şimdi kurulu düzenleri bozulacak diye yaygara peşindeler. Önce kendilerini duzeltecekler ondan sonra yürüyecekler.


  • sanguine  (23.06.20 10:44:41) 
@Cesario evet malesef ana akım haber siteleri de muhalif siteler de sadece protesto bazında haberleştirmekte. olayların nereden çıktığını takip edemeyebiliyor insanlar.

kısaca özet geçeyim. aralarında İstanbul, İzmir, Ankara Barolarının da bulunduğu 12 baro geçtiğimiz yıl avukatlığın sorunlarının arttığını ve mevcut TBB yönetiminin avukatlık sorunlarına eğilmediğinden (ki mevcut TBB başkanı Feyzioğlu tost yapmakla, taksicileri ziyaretle meşgulken bir de yargıda sorunlar ortadayken bağımsızlığına gölge düşüren Cumhurbaşkanlığı külliyesinde yargı yılı açılışına katılmakla ikiye katladı.) bahisle seçimli genel kurul yapılması isteminde bulundular. Ancak TBB 2 kez bu istemi gerekçesiz bir şekilde reddetti. Bu red kararına karşı idare mahkemesinde dava açıldı ve idare mahkemesi de TBB'yi haklı buldu. Neticede genel kurul 2021 yılında yapılacak.

Süreç böyle ısınmışken bazı baroların LGBTİ haklarına dair açıklamaları dayanak gösterilip içeriğinde baroların yapısı ve seçim sisteminin de yer aldığı Avukatlık Kanunu değişikliği gündeme getirildi. Böylelikle barolara sorulmadan ve avukatların özlük hakkına dair onlarca öncelikli konu var iken baroların seçim sistemini müzakeresiz bir şekilde değiştirilmek istendi.

@sanguine'nin de dediği gibi avukatların yarısından fazlası belki de özlük haklarını tam olarak elde edebilmiş değil. Ama şu şekilde detaylı açıklamak gerekir; öncelikle her avukat iş yapabilmek için bir baroya kaydolmak zorundadır. Ama avukatların primini barolar yatırmaz. Bağımsız çalışan avukatlar kendi bağkurlarını kendileri yatırır, ancak başka avukatların yanında çalışan işçi avukatların primini çalıştıran avukat yatırmaktadır. Özellikle İzmir ili bazında işçi avukatların durumu berbat. 2000-2500 TL arasında bir maaş ile çalıştırılıyorlar. Ve doğal olarak avukat sayısı fazla olduğu için biri kabul etmese bir diğeri kabul ediyor. Özellikle şehir dışından çok fazla avukat göçü aldı İzmir. Genç avukatlar da kiralarını ödeyebilmek geçinebilmek için mecburen bu fiyatları kabul ediyor. Oysaki TBB her yıl yayımladığı avukatlık hizmetlerine ilişkin asgari ücret tarifesine başka avukatın yanında çalışan işçi avukatlara ödenecek ücreti koymuyor. Buna karşılık İzmir Barosu'un yayımladığı tavsiye niteliğindeki tarifede işçi avukata ödenmesi gereken asgari net tutar 3500 TL olarak eklenmiş. Uyan var mı derseniz yok malesef. Baronun da bu konuda denetleme yapması imkansız çünkü tavsiye niteliğinde tarife bu.

TBB'nin mevcut başkanı dahi avukatların yarısının çay alacak parası yok açıklaması bile içler acısı durumu ortaya koymuşken bu konuda hiçbir adım atılmaması da insanın sinirini bozmaya devam ediyor. Mevcut avukatlık düzeni orta yaşlı ve yaşlı avukatların daha da zenginleşmesi ve tahakkümünü artırması için çok müsait bkz; arabuluculuk için 5 yıl kıdem gerekmesi. 70 yaşında CMK yapan avukat gördü bu gözler. Özellikle yeni ve genç avukatlar için alan çok daralmış durumda.

Durum böyleyken başkanlar da öncelikle avukatlık ve yargıda işleyiş sorunlarının konuşulması, daha sonra müzakere edilerek baroların seçim sisteminin değişmesi gerektiğini savunuyor. Hele ki çoklu baro teklif dahi edilmemeli. Düşünün bir avukata gittiniz ve o avukat A barosundan, karşı tarafın avukatı ise B barosundan. Davada mükemmel derecede tarafsız bir hakim baksa bile sizin içinizde acaba b barosunu mu tutar yoksa a barosunu mu diye bir şüphe oluşmaz mı? Hakimin niteliğinden tamamen bağımsız halde bile bu durum oluşabilir. Keza sözlükte bazı yazarlar baroların halk için hiçbir şey yapmadığını sadece kendilerini düşündüklerini ifade etmiş. Adli yardım denilen durumu olmayan vatandaşlara baro avukat sağlıyor, bir suçtan dolayı mağdur olduğunuzda veya şüpheli iseniz maddi durumunuza bakılmaksızın CMK sisteminden avukat atanıyor. Bunun yanında kadın hakları ve çocuk hakları merkezleri her zaman halka hizmet ediyor. Onu geçtim lütfen bulunduğunuz ildeki barolara giderek sorunuz bizzat baro başkanlığı tüzel kişiliği olarak kaç dava açmışlar kaç davaya müdahil olmuşlar. Özellikle Aydın Barosu'nun JES'lere karşı köylünün haklarını savunması, İzmir Barosu'nun çevre hakkı mücadelesini başlatan baro olması...

Durum böyleyken önceliğin baro seçimleri olmadığını göstermek için yürüyor başkanlar.

Son olarak @geçerkenugradım 'ın bahsettiği İstanbul Barosu'nun videolarını da ekleyeyim.

www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
  • hazarcan  (23.06.20 11:24:24) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.