ben gayet canım istedikçe dışarıdan pizza da, lahmacun da, başka şeyler de söylüyorum.
dikkat ettiğim tek şey güvendiğim ve bildiğim yerler olması.
yani yeni ve bilmediğim, tanımadığım herhangi bir restorandan sipariş vermiyorum.
bir de, ödemeyi online yapıyorum, para veya kart alışverişinde bulunmuyorum.
bu temassız teslimat olayını da işlevsiz buluyorum açıkçası.
kapıya tabure koyma fikri güzel, ama mesela benim kapıya koyabileceğim o tarz bir şeyim yok evde.
dolayısıyla paspasa da bırakılsın istemiyorum, ki sıcak yiyecek bırakılamaz zaten.
mecburen kapıyı açıp alıyorum.
mesela geçenlerde getir'den bir şey istedim ve çocuk torbayı kapıya takmamış, paspasa bırakmış.
hem daha büyük hijyen sorunu, hem de zaten yerden bulaşma ihtimali de yüksek.
temassız teslimat istediğime pişman oldum, yani işin bir de bu yönü var.
tek bir virüs tanesiyle bir şey bulaşmıyor zaten.
yani yüzlercesi, binlercesi aynı anda sisteme girmeli.
şu ortamda kimsenin de pişmiş yemeklerin üzerine nefes verdiğini, üzerine hapşırdığını düşünmüyorum, ki normalde de hijyene dikkat eden ortalama bir müessese bunu zaten yapmaz.
bana göre tek risk paket/ambalaj ve kurye süreci.
onun için de yemeği gelir gelmez poşetinden çıkarıp poşeti/kutuyu atıyorum ve elimi yıkıyorum.
kapıya asılabilecek bir torba olmadıkça mecburen kuryeden alıyorum siparişi.
ama zaten gelen herkes maskeli ve eldivenli.
üç dört adım geriden, olabildiğince uzaktan uzatıyorlar.
bizim mahalledeki kebapçı bile böyle, yani illa kurumsal zincirlerden söz etmiyorum.
bir de, bir pizzacının kutusunda pişen gıdaya temas edilmediğini gösteren "piştikten sonra ilk siz dokunun/bakın/görün/açın" tarzı bir etiket vardı mesela.
yani sanırım bazı restoranlar bu soruna karşı kendi çözümlerini üretmeye çalışıyorlar.
0