aşık olmaktan ziyade, sevme-sevilmenin yoksunluğu içerisindeyiz. epey uzun zamandır artık kimseye o gözle bakmıyorum bile. sevişecek insan ararsan bir şekilde buluyorsun olman gereken yerde olman gerek bunun için, sınırları zorlamak gerek. ama biliyorsun ki o insanları uzun vadede sevemeyeceksin o yüzden ilişkiye bile başlamıyorsun. bir taraf mutlaka karşıyı ghostluyor.
birisi demiş ya yukarıda "bu ne güzel sevilir" demeye başlayınca düzelecek diye, diyorsun zaten bunu, hiç demeyen erkek ayda bir kere bunu diyordur. daha sonra farkediyorsun ki senin bunu dediğin insan sana bunu demeyecek çünkü başka beklentileri ve istekleri var bu hayatta. mesele biraz amiyane bir tabir olacak ama tamamen ne kadar yıkık olduğumuz ile ilgili. ben bunu farkettim, sevebileceğimi düşündüğüm insanları sevemedim daha sonra ise arayışı kestim. artık bu saatten sonra sosyal, ekonomik, kültürel olarak tc seviyesinin üstünde görmeye başladıktan sonra kendimizi karşıma çıkacak insanın da o seviyede olmasını beklemeye başladım. çünkü kimse 30'larına dayanmış yıkık bir ceset ile (kadın, erkek hiç farketmez cesetlik cinsiyet bağımsız) öldürdüğü eski ilişkileri ve içindeki çocuk ile birlikte olmak istemez.
epey doluyum bu konuda neyse daha yazmayayım.
0