[]

Doğru düzgün psikiyatri tedavisi için illa özele mi gitmeli?

Merhabalar,

Debe'de yer alan "bipolar bozukluğu olan sevgiliden kurtulma yolları" başlığına yazılmış entry'i okudum. Ardından diğer entry'lere de baktım. Doktor kontrolü ile ilaç alanlar, ilacın dozunu her ay değiştirenler, doktorun arayıp sorması, ne bileyim kiminin "Bipolar" kiminin "Borderline" teşhisi alması vs vs...

Çok ilginç geldi. Zira bizler hiç böyle tedaviler alamıyoruz.
Çok merak ediyorum, doğru düzgün psikiyatri tedavisi almak için pahalı özel hastanelere para yağdırmak zorunda mıyız? Dahası, kendi kliniğini açmış olan ünlü psikologlara maaşımızı mı gömmeliyiz? Devlet hastanelerinde alamaz mıyız düzgün bir psikolojik tedavi?

Anlatayım:

----------

1) Annem ve babamın, boşanma ile sonuçlanan 3 yıllık çalkantılı süreçlerinde, Afyonkarahisar ilinde gittikleri her hastahanede (Devlet Hastanesi, Mavi Hastane (özel), Kırmızı Hastane (özel)) antidepresan yazıp yazıp yolladılar. Bir işe yaramadığı, olayın sonucundan belli olsa gerek (boşanmak).

----------

2) Ben hem Konya, hem İstanbul, hem İzmir, hem Eskişehir illerinde gittiğim durumlarda da ya antidepresan yazılıp yollandı, ya da Ritalin yazılıp yollandı.

Bakın Konya'da antidepresan yazılırken olan diyalog şu:

- Evet anlat bakalım, (anlatmaya başlarım), bir saniye bekle, (çıkar kapıda telefonla konuşur, konuşma biter, geri gelir), evet devam et, (cümlemi bitirmeden), tamam anlaşıldı sen şu ilaçları al (antidepresan).

Eskişehir'de bana Ritalin yazılırken olan ilaç şu:

- Anlat bakalım, (ona bazı zamanlarda karşıdaki insanın ne söylediğini anlayamadığımı, hani cidden anlayamadığımı, sanki çince konuşuyor gibi geldiğini söylemeye çalışırken, aynen şöyle devam eder), Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok değil mi, eheheh, bu ilacı alacaksın (Ritalin yazar).

2 ay kullanırım Ritalini, hiçbir işe yaramaz. Doktora gidince "kaç kilosun?" der. Söylerim, "ya bu ilaç kiloya göre verilir, senin günde bir değil bir buçuk içmen lazım, niye söylemedin bana kilonu?" diye azar çeker... Buradan sayın doktorumdan özür dilerim, psikiyatriye gidince lafa kilomu söylemeden başladığım için. Zira bu çok genel bir durum. Hatta boyumu, ayakkabı numaramı ve bel ölçümü de belirtmem gerekirdi. Yani psikiyatriye girip lafa kilomu söyleyerek başlamadığım için beni affedin sayın doktorum. Tabii siz de sorabilirdiniz ilacı yazmadan evvel "kaç kilosun" diye, sonuçta o ilacın kiloya göre yazıldığını bilen sizsiniz ama olsun, hata bende...

Neyse, 3 ay da yeni dozda kullanırım. Hiçbir faydası olmaz. Doktora giderim ve bana o hâlde ilacı bırakabileceğimi söyler. Birden keseyim mi deyince evet der. İnternette birden kesmeyin yazar her yerde, keza prospektüsünde de birden kesmeyin yazar, bu yüzden doktora güvenmem ve azaltarak kendim bırakırım ilacı 2 haftada.

Evet hâlâ doktora en başta şikayetini ettiğim durum devam etmekte, belki beynimin bir yerleri hasarlı veya belki önemli bir psikolojik hastalığım var ve doktor "Ritalini bırak o zaman" dedikten sonra başka bir ilaç bile yazmadı bana.

----------

3) Sevgilim de zamanında İstanbul'da ve Eskişehir'de defalarca çeşitli psikiyatri kliniklerinde bulundu. Buna şehir hastanesi de dahil. O da standart şekilde ya antidepresan ya Ritalin aldı. Hatta Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesine gittiğinde ben de vardım. Koridorda bekliyordum. Girmiş, daha ağzını açmadan kadın psikolog "bekle gelicem" demiş çıkmış. Çıktıktan sonrası ise benim görüş alanımda. Zira koridora çıktı kadın, yandan da başka kadın psikolog çıktı. Herhalde mesajlaştılar çık koridora konuşalım diye. Sevgilime bakan doktor diğerine resmen ağlamaya başladı "Ya sen beni yanlış anlıyorsun, ben senin kocanla niye öyle düşüneyim, sen onun sözüne mi inanıyorsun, yapma etme" diye resmen benim ve diğer koridorda bekleyen insanların karşısında ağlayarak eline ayağına kapandı kadın. Yarım saat, abartısız yarım saat yani 30 dk devam etti bu. Sonra psikologlar girdi odalarına. Girince sevgilimi 30-40 saniye dinlemiş hızlıca ve "bir şeyin yok korkma,şikayetlerin devam ederse tekrar uğrarsın" deyip çıkarmış.

----------

4) Konuyla alakasız ama geçen şeker testi yaptırayım, diyabet testi, diye düşündüm. Akrabalarında var çünkü. Oturdum araştırdım iyice. Diyorlarmış ki "muhakkak aç gidin, en az 8 saatlik açlık olmalı, aç değilseniz testte şeker oranı yüksek çıkar ve test yanılır. Zaten aç gitmezseniz sonra gelin derler. Ardından açken kan ve idrar örneği alırlar, sonra şekerli bir içecek içirip ardından 2 saat sonra bir kan ve idrar örneği daha alırlar. Özellikle ikincisi elzemdir zira açken alınan örneklerde görünmeyen gizli diyabet ortaya çıkar.

Bu bilgiler ışığında gittim doktora. Gittiğim doktor da direkt "diyabet polikliniği", konuyla ilgisiz bir poliklinik değil, hatta tek işi diyabet.

Aç mısın tok musun diye sormadı, kapıdan girip derdimi öğrenince daha ben koltuğa oturmadan "in kan testi yaptır" dedi. İlginç geldi bunu sormaması. Ben dedim ki "merak etmeyin ben dün akşamdan beri bir şey yemedim aç geldim" diye, o da "ha önemi yok onun" gibi bir şeyler geveledi. İdrar testi olmayacak mı deyince yok dedi. Peki dedim, şekerli bir içecek verecekmişsiniz o ne olacak bilgi alabilir miyim deyince "gerek yok ona" dedi. Yani ne aç olup olmadığımı sordu, ne idrar testi yazdı ki asıl oradan anlaşılır imiş, ne de gizli şekeri ölçmek istedi. Beni toplasan 1 dakikada başından savdı.

----------

Sonuç olarak,
Gerçekten Debe'deki o entry'i ve aynı başlıktaki diğer yazılanları görünce meraktan soruyorum.
Nasıl Ritalin veya antidepresan dışında ilaçlar almayı başardınız? Ben ve yakın akrabalarım/sevgilim arasından başarabilen olmadı.
Nasıl doktorunuz sizi önemsiyor ve her ay farklı doz yazouor ve ne bileyim "Sen aşık olmuşsun, o hâlde ilacın dozunu şöyle ayarlayalım" diyebiliyor?

Cevap illaha "pahalı hastaneye git, maaşının 1/4'ünü dök" veya "direkt psikologun kendi açtığı özel ofisine git, tüm maaşını dök" müdür?

Şu ülkede devlet hastanesinde düzgünce psikolojik tedavi almam imkansız mı?

 
geçen gün kuaförde bir psikiyatristle karşılaştım. kendisi istanbuldaki en büyük devlet hastanesinde çalışıyordu. ayrıca özel yeri de varmış. neyse kuaförle arkadaştı ona anlatırken duydum. kurduğu cümle şöyleydi : kendi özel yerimde hata yapma lüksüm yok, tanıyı tedaviyi doğru yapmak zorundayım o yüzden çok yoruluyorum devlette öyle değil ama dedi. yani ben bu cümleden devletteki hastalarla ilgilenmediğini ve salladığını anladım.


  • Esinsin  (03.02.20 09:25:52) 
faydalı, gerçekten işe yarayan bir psikiyatri hizmeti için -ne yazık ki - özel şart.
devlette, 15 dakika bile sürmüyor görüşme. böyle bir durumda nasıl sağlıklı bir ilişki kurulabilir ki doktor ve hasta arasında?

  • pangea  (03.02.20 10:35:17) 
mesleğine değer veren bir doktor bulursan devlet hastanesi de işini görür ama muayene 10 dk olduğu için seni tanıması için 2-3 haftada bir uğraman gerekir
ilaç değişiklikleri ve hastanın şikayetleri konusunda fazla esnek davranmazlar bunun sebebi yine 10 dk

özelde ise hastayı kaybetmemek için şikayetlerine göre farklı ilaç vermesi daha olasıdır ama bu da deneme yanılmadır, doğru ilacı bulduktan sonra özeli bırakabilirsin rahatçana

bipolar bozukluk ayrı depresyon ayrı, bazı hastalar akıl hastanesinde 2-3 hafta yatacak kadar sorunlu olabiliyor, semptonların bu kadar belirgin olması da doğru tanı koymayı sağlıyor
her sorunu olan insan ilaç içecek diye bir kaide de yok
  • bir soru sorcam  (03.02.20 13:36:06) 
Devlette ilaç tedavisi dışında ekstra terapi hizmeti vermiyorlar çok fazla. Ama yine de istanbul'daysan Erenköy ruh sinir ya da mazhar Osman a gitmeni önerebilirim. Polikliniklerde ilaçla tedavinin yeterli olmadığını gördüklerinde terapiye yonlendiriyorlar. Terapi için de aylarca sıra bekliyorsun tabii ama benim gördüğüm,polikliniklerdeki doktorlar daha ilgili. Ana branslari psikiyatri ve eğitim araştırma hastaneleri oldukları için belki de.


  • epistemic_regress  (03.02.20 14:52:05) 
Yapacak bir şey yok çünkü devlette doktor 10 dakikada sorununuzu anlayıp çözüm getirmek zorunda, ister istemez çok başarılı olamıyor. Özeller evet çok pahalı ama gün geliyor diyorsunuz ki ya “ben kendimi öldürmeden bir gün daha geçiremeyeceğim.” O zaman ne yapıp edip harcamalardan kısıp, bir şey satıp o parayı ona ayırıyorsunuz işte. Yardım almak lüks değil hayati bir durum oluyor. O yüzden kendinizden bir şekilde bunu esirgemeyin. Hafif sıkıntılar için youtube’da psikolog Tülay Kök vb. var onların videolarını dinleyin. Özellikle transferans 1 ve 2 bir hayli aydınlatıcı olacaktır. Geçmiş olsun.


  • pisiyorum kisik ateste  (04.02.20 07:46:03) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.