25 yaşındayım, avukatım, kendi ofisimde çalışıyorum. Yaşadığın tüm umutsuzlukları birebir yaşıyorum. Hatta çevremdeki çoğu avukat arkadaşım ve ortaklarım da yaşıyor. İçinde bulunduğun umutsuzluk ve mutsuzluk durumu genel olarak bizim meslek grubunda ve gözlemlediğim diğer meslek gruplarında da yaşanır halde. Dolayısıyla sana özel bir kaygı olmadığını belirtmek isterim. Bunun genel sebebi de dünya değişirken bizim sürekli olarak yerimizde saymamız ve ülkenin içinde bulunduğu ve gitgide kötüye giden ekonomik durum tahminimce.
Ben içinde bulunduğum umutsuzluk ve mutsuzluk durumundan nasıl uzaklaşıyorum?
1-Mesleğimiz stresli ve sürekli olarak mutsuz insanlarla uğraşmak durumunda kaldığımız için çevremi meslektaştan arındırdım. Çünkü iş çıkışı oturup bir şeyler içmek istediğimde sürekli olarak yok şu dava nasıl oldu, yok hakim kararda hata yaptı, yok müvekkil ücreti ödemedi, yok şu dosyadan şu kadar kazandım gibi muhabbetlere maruz kalmak istemiyorum. Meslektaş olarak görüşmeye devam ettiğim arkadaşlarım da aynı muhabbetlerin dönmesinden şikayetçi olan ve farklı şeyler hakkında konuşmak isteyenler insanlar.
2-Yeni bir hobi edindim. En son lise yıllarında resim yapmıştım. O dönemde, hocalarım resim konusunda eşsiz bir yetenek olmasam da elimin yatkın olduğundan bahsederlerdi. Malum, üniversite sınavı, dersaneler derken hiçbir zaman okuldaki dersler dışında doğru düzgün resim yapmaya fırsatım olmamıştı. Gittim bir atölyeye yazıldım, yeni insanlar tanıdım, yağlı boya çalışıyorum ve haftanın 2 günü 3'er saat buna ayırmak meditasyon etkisi yarattı. Benim fikrime göre, insanın üretken olması birçok sorundan uzaklaşması için harika bir meditasyon yöntemi.
Resim, müzik gibi uğraşlar yerine yemek yapmak, bir şeyleri tamir etmek, puzzle bitirmek vs bunlara dahil edilebilir.
3- Eskiden, üniversite ve staj döneminde çok fazla şey okuduğum için kitap okumaktan kaçıyordum. İş gereği hala çok fazla şey okuyor ve yazıyorum fakat artık kitap okumayı bu sebeple ekstra görmemeye başladım. Düzenli olarak kitap okuyor, düzenli okuyan arkadaşlarımla fikir alışverişinde bulunuyor, okuduğum yazarlar hakkında araştırma yapıyor, kütüphanemi zenginleştirmeye çalışıyorum.
4-Her ay olmasa da en azından 2 ayda bir, farklı bir şehre gitmeye çalışıyorum. İş için gittiğim yerlerde bile gezmek için kendime vakit ayırıyor sonra geri dönüyorum. Sanki günlerce kalmışım gibi bana çok iyi geliyor.
Tüm bunlara rağmen, hayat hala mükemmel değil. Ama hangimizin mükemmel ki? En mükemmel hayatı yaşadığını iddia eden biri bile, biraz düşündükten sonra kendi hayatı hakkında mutlaka bir pürüz bulacaktır. Mümkün olduğunca kendini yenilemeye ve geliştirmeye odaklan. Gelecek kaygısı hepimizde var. Para yaşamak için iyi bir araç, ama asıl amaç kendimiz olmalıyız bence. Sen kimsin, kim oldun? Fazla Polyanna bir tavır sergilemek istemiyorum fakat durum bu. Umarım en yakın zamanda üstesinden gelirsin. Sevgiler.
0