bence seni bu mesailer mahvetmiş. ben de beyaz yakayım ve bana da ara sıra geliyorlar böyle. dönem dönem yoğunluk oluyor bizde ve işlerimizin arttığı, eve 9-10'larda geldiğim dönemlerde hayattaki her şeyden nefret ediyorum. aklıma sürekli yarın istifayı basıp dağ başına yerleşip organik tarım yapma fikirleri doluşuyor :D mesai yapmayınca ama bariz çok mutluyum ve hiçbir şeyden şikayet etmiyorum.
iş tatmini bende de yok. bu konuyu bi ara kafama takıyordum. sonra dedim ki sadece para kazanmak ve kazandığın parayı işten arta kalan zamanlarda yemek için bu işe geliyorsun, iş dediğin seni tatmin etmek zorunda değil. parası iyiyse, üstüne bir de çalışma ortamında kafa dengi birileri varsa ve huzurla çalışıyorsan önemli olan o. ben de isterdim köpek gezdirerek bu hayat standardını yakalamayı, ama mümkün değil. eğer ailelerimiz çok zengin değilse mecburen bu gibi yerlerde çalışacağız. A şirketi olmasa B şirketi olacak. yapılacak en iyi şey; işten arta kalan zamanlarımızı maksimize etmeye ve o zamanlarda da maksimum verimi almaya çalışmak. yaşasın kapitalizm :)
bence sizin mesailer bu kadar çoksa yapabileceğin iki şey var; birincisi müdürünle konuşup bu zorunlu mesailerden baydığını uygun bir dille söyle. ben geçen sene müdürüme demiştim. "100 işimiz varsa mesai yaptığımızda geriye 99 işimiz kalıyor, bu işler böyle mesaiyle bitecek gibi değil. üstelik mesaiye kalınca ertesi günkü performansımız da düşüyor. bence zorunlu mesaiyi kaldıralım" demiştim. gerçekten işe yaradı. en azından bizim departmanda artık mesailer tamamen çalışanların keyfine kalmış durumda. kimse mesai yapıcaz demiyor. çok işi olan, yetiştirmek isteyen kalıyor, isteyen çıkıyor.
ikincisi, müdürünle konuşmana rağmen baktın olmuyor, ya da müdürün bu tarz konuşulacak birisi değil; o zaman iş değiştir. başka yere geçsem orada da çok mutlu olamayacak gibi hissediyorum diyorsun ya, mesaili çalışmayan bir yere kapak atarsan bu fikrin değişecektir bence.
0