[]

Ofiste kullanmak için şahsi eşyanızı götürür müsünüz?

İşinizi daha konforlu görmek için, şirket standartları dışında kalan birseyleri işe götürüp kullanır mısınız?

Bir çok insan şirket orta kalite ürünleri zaten temin ettiği halde kendisi high-end klavye mouse ve hatta özel monitör alıp götürüyor, kimi insan da buna acayip şaşırıyor.



Örneğin iki tane 24" monitörle çalışıyorum. Ama evde 34" ultra-wide bir monitörüm var. Geniş tek bir monitörle daha keyifli çalışıyorum ama şirket herkes ne marka model istiyorsa alalım demiyor doğal olarak.

Şirket için de olsa Günde 8-9 saat o monitöre bakan ben olacağım için bana garip gelmiyor.


Siz ne düşünüyorsunuz? Bunu aşırı saçma bulanların bakış açısını daha çok merak ediyorum

 
Kendi mouse klavyemi götürdüm kullanıyorum ancak monitör fazlaymış. İnsanların şaşırma sebebi de buna üşenmemiş olman ve ekstra para verip bi monitör daha alman bence. Evdekini götürüyorsan eve bi monitör daha alman gerek sanırım. Bu kadar zahmete değecek bir durum değil çoğu insan için.


  • Jux  (11.05.19 17:48:40) 
monitör kadar büyük bir şey yapmadım ama kendi track mouse'umu götürüyordum ben de.
sizin için önemli ölçüde kolaylık sağlıyorsa normal aslında. o malzemeyi size temin etmeyen şirket utanmalı ama nerdeee.

  • windows95  (11.05.19 17:48:57) 
Bence mantıklı. Çünkü saatlerin orada geçiyo. Kaliteli ürünler kullanmak en güzeli. İşyeri pinti olursa olsun. Bu senin kendine verdiğin değeri gösterir. Bazıları enayilik olarak görüyo ama


  • (s)AINT  (11.05.19 18:25:58) 
Kendi kablosuz kulaklık setimi kullanıyorum, kendi klavye-mouse setimi kullanıyorum. Monitör getiren de vardı eski şirketimde ama mevcut iş yerimde o konuda bir sıkıntı yok. Haliyle gayet normal goruyorum ben.


  • vampir akrep  (11.05.19 21:07:00) 
şahsi eşya deyince aklıma monitör,klavye v.s. gelmedi.tablo,fotoğraf,hediyelik v.s. geldi bunları götürürüm ama fare,klavye v.s. götürmem sanırım.


  • natallica  (11.05.19 21:23:31) 
Kendi klavye ve mouse setini kullanıyorum çünkü şirket benimkinin standardında bir ürün sunmadı bana. Geçen hafta ofiste ekran getirenleri görünce ben de kendi ekranımı götürmeye karar verdim ama şirket dağıttı allahtan. Ama klavye ve mouse için hala bu gelişme yok.
Götürenleri klavye mouse a kadar yadırgamıyordum önceden ama şimdi ekrana da hak veriyorum.

  • bokmuhendisi  (11.05.19 21:23:58) 
ben de mouse alıcam ama monitör vb. almam. talep ederim öncelikle.
ama bunun dışında kişisel eşyalarımı götürüyorum.

  • blacksky  (11.05.19 21:27:20) 
Ofislerde çok fazla vakit harcıyoruz dolayısıyla konforu yükseltmek çok çok önemli. Ben mümkün olduğunca şirkete baskı yaparak talepte bulunuyorum eğer çok ekstrem bişey değilse zaten kabul görüyor. Onun dışında evet evden götürmek bence mantıklı.


  • cizgilerebasancocuk  (11.05.19 21:29:41) 
o hatayı 1 kere yaptım, o da pis tufaya gelmiştim. Hayatta yapmam. Konfor demişsin ama bırak konforu, iş için birşey lazım olsun ve o evde olmuş olsun ve temin edilmezse iş batacak olsun, bu şekilde dahi yapmam.(lan şimdi böyle dedim diye de ileride başıma geliyormuş, yapmak zorunda kalıyormuşum :)

Ben zaten proje başında açık açık söylerim nispi konforumun benim için önemli olduğunu. Yani mesela senin verdiğin örnekte 34'' ekran daha iyi olacaksa satın almaya bunu alın derim/öneririm. Ha yok almazlarsa da o eldeki monitörle devam ederim. Monitör bağlayıcı bi' etken değil ama mesela bilgisayar götüren vardı bizim şantiyede, ben götürmedim. Bilgisayar proje esnasında yavaş refleks veriyordu, bazı durumda bu sebeple işler-işçiler bekliyordu. Beklesin, bekleyecekler. Bunu çok olağan görüyorum.

Hatta yaşanan bi' olay, kahve ve bardakla ilgili; satın alma benimle biraz inatlaşıp istediğim bardağın(bi' kahve markasının bi modelini alırmışsın demiştim) özel olduğu gerekçesiyle almadı, iletişimimin de normalde iyi olduğu birisiydi(zaten bu da bi' yanlış) illa mail mi atayım dedim önce, ''at'' dedi sonra oturup açık açık söylemiştim, ''yapma. daha bir süre daha buradayız birlikte çalışacağız şantiyeye küsersin burnundan döker rampanın kralını yaşatırım'' diye sonra bağrışma oldu bir müddet. En son patronun yanında ''patronun kendisine aldırayım mı şimdi'' diye sormuştum. Öyle çözülmüştü.

İşle ilgili bu tür diyaloglarda maalesef uzlaşma temiz sağlanmıyor. Böyle küçük anlamsız şeylere takılan emekli albay kılıklı insanlar, bu küçük şeylerin peşinden giderken/giderlerse daha büyük zararlara giriyorlar ve bunu güzellikle anlamıyorlar.

Bence işini severek yapan kişi özellikle de cephedeyse onun parasını zaten çok rahat çıkartır. Hele ki bunun aksi olsa zaten onu almayan firmaya da onun kat ve kat fazlasının zararını verir zaten. Bu denetlenemez.


Ben bu yüzden mesela, kullanacağım kalem ve defterlerden tutunda havaalanınında yiyeceğim yemeğe okumak için alacağım dergiye kadar firmaya yansıtma taraftarıyım. Çoğu kişi benimle hem fikir değil. Mesela bu dergi konusunda da zamanında firma ödemişti ama finansdaki arkadaşlarım sohbet esnasında biz yapmazdık filan demişlerdi onlara da kendi fikrimi şöyle anlatmıştım. ''benim görev tanımım basit(yaptığım işi anlattım, zaten biliyorlardı), bunun dışında eğer şehirdışına gidilecekse herşeyi firma karşılayacak, ben o havaalanında kendi keyfime beklemiyorum. Zaten beklemeyi sevmem -ki benim işim operatörlük değil- o yüzden firmanın bunları ödenmesi lazım''

Hatta bi' gün benim kullandığım araçtaki arventodan fazla kural ihlali maili geliyor diye aranmıştım, şöför tutun o zaman diye atarlanmıştım, hem aracınızı kullanıyorum hem de bunun azarını mı yiyeceğim demiştim.(arabaların cezalarını ödemeyeceğimi araç vereceklerse verecekleri zaman anlatırım, onun eğitimleri oluyor yok olmaz filan derlerse de servis koyun abi o zaman diyorum. ya da bir başkasını gönderin diyorum) Gerçi daha hiç ceza gelmemiştir büyük ihtimalle gelseydi keserlerdi buna yetkileri varmış da ben kendimce anlatıyorum işte adamlara sonradan sürprizle karşılaşmasınlar diye.

Biraz da meslekle alakalı galiba, yani mesela özel olacak biraz ama sallıyorum ben de bi' ''dozer operatörü''ne istiyor xxxxx marka ayakkabı vermem ama karar verme pozisyonundaki birisine bütçe dahilinde istediği herşeyi veririm. Çünkü zaten o onun parasını çıkartır da hadi çıkartmasa bile kızdırırsan dönüşü olmayan bi' yere girer daha fazla zarar eder/ettirirsin.

Ben daha yazsam yazarım benim böyle çok hikayem varmış. Ama nihai olarak; ben evden götürmenin, saçma olduğunu geçtim büyük hata olduğunu düşünüyorum. Eğer kar/zarar ortağı değilsem ve başından beri anlaştığımız sabit maaşa çalışıyorsam çalışma şartlarını ve gidişatı firma belirler. İyi bakarsa karşılığını öyle alır, bakmazsa yine öyle alır. İş bu, özel eşyamı orada p*ç edemem. Çünkü 1 kere toyluğuma denk geldi iyi niyetimle(firmayı sahiplenmek) yaptım ve aynen dediğim gibi oldu. Kendi eşyamı işle ilgili kullanarak eskitmem bu saatten sonra.Çünkü firmayı sahiplenmek kadar kerizce birşey yok. Bizler yetkiyi alınca kendimizi değerli sanıyorduk, zor yoldan öğrendim ben parayı veren patronduru.
Madem iş dünyası böyle, o zaman herkes ceremesini çekecek diye düşünüyorum. Bu tür durumlarda ne verdin elime ne süreyim yüzüme yaklaşımı var bende. Bakarsa bağ olur bakmazsa alalede bi' personel olurum.
  • mete kudur  (12.05.19 03:12:35 ~ 03:22:01) 
Kendi rahatım için götürürüm elbette sonuçta mal benim malım kimseye hibe etmiyorum kendi yaşam kalitemi arttırmak için kullanıyorum. Eskimesine zerre acımam.
Talep edilmesi kısmına da katılıyorum ama bir yere kadar. Sonuçta işin kalitesi artacaksa veya adam gün sayısında azalmaya sebep olacaksa istenebilir. İşveren olarak bir yazılımcı daha iyi bilgisayar veya monitör talep ederse onun performansına katkısını anlarım bütçeye göre değerlendiririm ama x marka kahve kupası isterse tepkim la yürü git olur sadece.

  • cilekli pasta  (12.05.19 10:05:17) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.