[]

Türk insanı gezme tozma olayını neden bu kadar abartıyor v2

fake fakeoğlu duyurusunda yurtdışı gezilerinden bahsediyor, ama ben haftasonu gezmeleri ve akşam tozmalarını gündeme getirmek istedim.

arkadaş bu ne delilik? her gün bir şey mi yapılmak zorunda her haftasonu kahvaltıcılarda kuyruğa girilmek her yeni açılan kafede cheesecake tatmak ve brasserie'lerde ithal bira mı içilmek zorunda?

istanbul için konuşuyorum diğer şehirleri bilmiyorum ama yani dizimizi kırıp iki oturamıyoruz kiminle görüşsek hemen "ee şimdi nereye önce tuzla balıkçısı'nda sıra bekleyip saçma sapan karışık balıklar yiyelim sonra da yenibosna'da çok güzel magnolia yapan bir yer varmış oranın tadına bakar ardından bomontiada populist'te 33'lük biraya 45 lira veririz ne dersiniz? sabah da polonezköy'deki allahın unuttuğu kahvaltı evi'ne herkesten önce gidersek belki dandik kahvaltılıklarla kendimizi şımartırız biraz" moduna giriyor.

geçenlerde çok sevdiğim eski bir arkadaşımla görüştüm, sıradan bir kafede çay içip biraz yürüyüş yaptık, sonra da karşımıza çıkan bir dükkanda köfte ekmek yedik mesela. ama bunu başkalarıyla (kusura bakmayın ama özellikle kadınlarla) yapamıyoruz. sürekli özelliği olan şeyler arıyoruz.

sizin çevreniz de böyle mi bana mı özgü?

gereksiz uzattıysam özür dilerim

edit: instagram'da hepsini paylaşmayan insanlar da yapıyor ya bunu. son yıllarda haftasonu istanbul'da olan çılgın trafiğin en büyük nedeni de bu gezmek merakı bence bu arada.

 
bunların en büyük sebebi instagram. çevremde var ama maruz kalmıyorum pek.


  • aquarium  (12.03.19 10:19:35) 
instagramı olan (aktif kullanan) insan mutlu olamaz.


  • yazar yazmaz yazan yazar  (12.03.19 10:22:55) 
Valla yemek için bir yerde sıra bekleyebilmem için etrafta bir alternatifin olmaması gerek ya da über övülmüş bir yer olmalı onun dışında sira bekleyemem. Denildiği gibi instagram esas sebep. Ben kullanmadığım için bende öyle bir durum gelişmedi. En yakin çevremde de instagram kullanan ve bu kafada olan yok. Birde sırf adı için bir yere para dökme olayını çok saçma buluyorum.


  • Amaranta ursula  (12.03.19 10:30:10) 
Benim çevrem böyle değil; ben de hiç öyle değilim. Anca 2 ayda bir falan böyle meraktan bir yere gidip bir şeyler yer içerim, çok övüldüyse. Onlar da sıra bekleyeceğim şeyler değil.

Onun dışında "hadi gezmek olsun" diye evden çıktığımı hatırlamıyorum, hafta sonunu dinlenmek için bekliyoruz zaten insan kalabalığında daha da yoramam kendimi.
  • piremses  (12.03.19 10:38:51) 
Benim çevrem kadın ya da erkek olmasından bağımsız olarak böyle. Özellikle iş arkadaşlarım. Hatta erkekler daha çok bu tavırları sergiliyor.

Ben bunu instagrama değil insanların hobisizliğine bağlıyorum. İstanbul insanının hobisizliği nedeni ile vakit geçirdikleri tek aktivite mekan gezmek.

İstanbula ilk taşındığımda farkettim bu durumu, ankarada bu kadar çok mekan alternatifi olmadığı için insanların büyük çoğunluğu vaktini kaliteli değerlendiriyordu, mekan gezmek için değil, muhabbet etmek için arkadaşlarla buluşuyordu, aktivite yapıyordu, hobileri ile ilgileniyordu.
İstanbulda insanların büyük çoğunluğu ya mekan geziyor ya da Haftasonu kaliteli vakit geçirmek için çok meşgul, meşguliyeti ise alışveriş yapmak.
  • zimbirik  (12.03.19 10:50:46) 
Ben dışarıda harcanan paranın karşılığının alınmadığını düşünüyorum. Buna rağmen o paylaşım yapılacak mantığı çok üzücü. Her şeye yaptığımız gibi yeni açılan mekanı bile 15 günde eskitip yenisinin açılmasını bekliyorlar. Yenisi, yenisi, yenisi açılsın. ilk ben bulayım. Daha açılmamışken içeri gireyim. İlk paylaşımı ben yapayım. Ben buldum burası harika.


  • kafadanbacakli  (12.03.19 10:54:02) 
yıllardır beklediğim konu nihayet insanların gündemine girmeye başladı, çok mutluyum.

haftasonu kazıklanarak ve şehir trafiği çekerek değerlendiriliyor.

zimbirik insanların hobisizliğinden bahsetmiş, çok haklı.

dostlar alışverişte görsün misali abuk subuk yerlerde abuk subuk şeylere para harcanıyor.

en saçma buldugum ise tarz görünümlü bir kafeye gidip kocaman pasta yiyip kahve içerek bu sağlıksızlığı instagramdan paylaşma görgüsüzlüğü. yenilen kazık da cabası

ayrıca insanlar başkalarına hava atmayı çok seviyor. gezince hayatı yaşadığını zannediyor, halbuki hobisizlik ve zevksizliğini cümle aleme göstermiş oluyor, çok varoşça.
  • dafuq  (12.03.19 10:59:46 ~ 11:03:05) 
Size şöyle bir örnek vereyim. Samimi üç arkadaştık. Hepimiz evlendik. Çift olarak 6 kişi görüşmeye başladık. Ancak bizim dışımızdaki iki çift aynı sokakta oturuyor, biz çok daha uzak bir yerde.

Öyle zırt pırt görüşemiyorduk biz. Herneyse, bunlar daha da samimi oldular. Beraber tatiller, market alışverişi bile beraber.

Neyse, instagramı bir açıyorum, aynı pozu ilk çiftin kocası, sonra karısı, sonra diğer çiftin kocası, sonra onun karısı paylaşıyor. Timeline'da aynı fotoğrafı 4 kere görüyorduk.

İşi öyle bir noktaya getirdiler ki, biri birine hadi haftasonu edirnede ciğer yiyelim dediğinde bunu yapamayan, bunu yapabilecek maddi durumu olmayan kişi konumuna düşmemek için varlarını yoklarını harcadılar. Mesela beraber tatile gittiler, diğeri senede iki kez tatili karizmatik bir şey olarak düşündüğünden teklif etti, diğerinin parası bile yoktu, eski cep telefonlarını sattığını, kredi çektiğini falan biliyorum o ikinci tatile gitmek için.

Hepsi, "ben ne kadar iyi standartlara sahibim, özgürce yiyip içecek param da var, biz çok elitiz" diyebilme ezikliğinden.

O kişilerle tüm diyaloğu kestik. Hızlarına yetişemezdik :)
  • deveyi diken adamin ta kendisi  (12.03.19 11:29:33) 
Dışarı çıkmak ve sosyalleşmek çok olağan, sıradan şeyler.

Bunun abartılı olarak yapılması, göze sokulmasının nedeni Türkiye’de insanların hafta içi inanılmaz mutsuz olmaları ve o gerçekliklerden kaçmak istemeleri.

Kaçamazlar, kesin bilgi. Dersten çıkıp spora giderken öyle bir geriliyordum ki lanet ediyordum sokağa çıktığıma. Kaldırıma atlayan insanlıktan çıkmış scooter sürücüleri; tacize her dakika hazır erkekler; nefes aldırmayan kaos... (Yer: Kadıköy)

Kaçamazsınız ama yine de o mekanda o birayı için ya hu. Zevk almak için o steril sokaklardaki mekanda bir smoothie bowl ısmarlayın. Bu insanları da eleştirmeyin, nefes almaya; normal yaşamaya çalışıyorlar işte...
  • buf-e kür  (12.03.19 11:31:34) 
herkes ezik, sebebi bu
o instagramdakilerin hepsinin dedesi köyden gelme adamlar.
herkes "ben sınıf atladım"'ı göstermeye çalışıyor
çocukluğunda 1 kere yurtdışına çıkmamış adam, şimdi ucuz biletle lviv'e gidip, abi ortam süperdi diye story atıyor.
  • Corc  (12.03.19 11:38:31) 
Insanlar nefes almaya calisiyor bence de ama ben de etrafimdaki erkeklerde daha cok goruyorum bunu. Insanlar nefes alsin ok de bence herkesin kusmak istemesinin nedeni instagramda yapilan paylasimlar ve herkesin bir mutluluktan oluyoruz havasi. Kimsenin mutsuzlugu bir duygu olarak kabul etmeye tahammulu kalmadi.


  • kassiopeia  (12.03.19 11:42:09) 
hobisizlik ve kaliteli zaman geçirmeyi bilmemek, öğrenmek için çaba harcamamak+1500.

sosyal medya kullanımı, hatta artık bunun için yaşanıyor olması. bir yere gidince aaa güzelmiş arkadaşlarımla paylaşayım onlarda gelir diye değil, paylaşayımda görsünler ne kadar cool yerlere takıldığımı, daha çok hep daha çok like alayım diye bir yere gidilmesi.

kıyas, rekabet, kıskançlık v.b. duygular.

kadın kişisiyim, 4 yıldır prensip olarak avm'ye gitmiyorm. oldum olası sevmezdim ama işte planlar öyle yapılınca falan giderdim bende uyum sağlamak adına. ilk başlarda bizim phoebe iyice kafayı yedi valla diye davranılsada, şu an benim ara sokaklarda bulduğum esnaftan, esnaf lokantalarından ve küçük cafelerden çok mutlu arkadaş çevrem. ha bu durumdan dolayı elenen arkadaşlarımda oldu, zaten sosyal çevre arkadaşlığıydı, takmadım hiç. bir de siz kadınlarla yapamıyoruz demişsiniz ama bu yüzden beni varoş bulan, ya da instagram kullanmıyorum diye kesin bir şey gizliyorsun diyen erkek oldu mesela birkaç defa.

edit: aşağıda birisi nefret falan demişte, nefret ettiğim bir durum yok, kim nasıl mutluysa öyle yaşamalı. bir konu hakkında kendi gözlem veya fikirlerimizi paylaşınca birinden nefret etmiş olmuyoruz.
  • Phoebe  (12.03.19 11:45:54 ~ 12:27:46) 
Cevapları okumadım. Ben gezmeyi, yeni yerler keşfetmeyi, farklı yiyecekler yemeyi seviyorum. Her hafta böyle bir atraksiyonum oluyor. Ancak Instagram’da hiç fotoğraf paylaşmıyorum bunlarla ilgili. Yani Instagram’a atmak için değil, sevdiğim için geziyorum.


  • i m cool with that  (12.03.19 12:01:08) 
bunlara görüntü alıp paylaşım yapmayı yasakla, en az üçte ikisi hiçbir yere gitmez. ayrıca istanbul'da şu nüfus yoğunluğunda kitlelerin tersine değil, kitlelerle beraber hareket eden bariz ameledir. o trafiği çekerken, sikindirik bir masaya oturmak için sıra beklerken, dip dibe yiyip içerken rahatsız hissetmemenin başka bir açıklaması olamaz.


  • sir gawain  (12.03.19 12:15:59 ~ 12:20:24) 
Diger duyuruya yazdigim sebeoler bunun için de gecerli, ayni sebepten diyorum. Yazmaya usendim tekrar.
Yine ornek verecrk olursam hayat standardi dusuk ulkelerin kizlariyla date'e çıktığın zaman ozellikle sasali restoranlara ve cafelere gitmek istemeleri de bu soylediklerimi dogruluyor. Deneyimleyenler vardir aranızda da. Genel yasam standardi ne kadar dusukse boyle seylere o kadar hevesli meraklo oluyor insanlar.
Fakir ulkelerin baskentlerinde sehir merkezlerinde ulke ortalamasina fark atan pahalilikta restoran cafeler olmasi da bu egilimin bir sonucu. Genel standart dusukse, onun ustune ciktigini kendine hissettirmek icin surekli zorluyorsun.
  • stavro  (12.03.19 12:19:16) 
Abi kafayı yediniz herhalde. İnsanlardan bu kadar nefret etmeyin ya. Kendi hayatınız mutsuz geçiyor diye mi yapıyorsunuz bunu anlamıyorum. Yıllar önce cep telefonu kullananlara bu tepki veriliyordu. Şimdi instagram kullananlara gelmiş sıra :D

Dalganıza baksanıza, bu kadar nefretle vallahi hasta olursunuz, saçlarınız dökülür la. başka duyuruda instagram'a tepki, burada gezmeye tepki. Adam çıkmasın mı dışarı, insan bi daralıyor bira içesi geliyor, farklı insan göresi geliyor. Sürekli evde oturup dışarı çıkanlara nefret mi kussun napsın? Çıkınca da adet oldu bu artık abi işte, hikaye atılıyor. 5 saniyelik hikaye lan, basıp geçiyorsun işte. nefretlik bi durum yok. Kimisi gezmeyi tozmayı seviyor, hikaye atsın atmasın farketmez.

lviv e gitmek bile suç olmuş :D Ucuzaq niye gitmesin adam? Avrupalılara beni ülkenize alın diye yalvarıp, üzerine bir de bilmemkaç euro vize parası verene kadar gitmesi kolay, gelmesi kolay kasmayan ülkeye gidiyor işte. Adam orada iyi para harcıyor, avrupa'ya gidip parası yetmedi diye 30 kişinin koğuş mantığıyla kaldığı hostellerde sürüneceğine o paraya krallar gibi ev tutup takılıyor işte.
  • eazy  (12.03.19 12:21:54 ~ 12:23:09) 
instagram, feysbuk vs. yalnizca aractir, aygittir.

sizin gozleminiz, bu durumu yakin zamanda kitlesel bir vaziyet olarak, kalabaliklarla duymsamanizla meydana geliyor. kalabaliklarin golgeli suretli taklitli karikaturlu, komiklesen, taklit edileni unutturan kuru gurultusunden rahatsiz oluyorsunuz.

malumunuz (bkz: yuppie )diye bir kavram var. 80'lerden sonra neo-liberal donusumlerle ve yozlasmayla birlikte neredeyse ussel (eksponensiyal) olarak kitlede yayilan davranislar, dusunceler bunlar.

bugun universiteden mezun olanlar kendini beyaz yakali dedigimiz (yuppi'lige iliskin diger bir tabir) siniflandirmanin, yasam bicimin icine dahil olmak uzere hazirliyor. bu kitlenin kendi icinde makbul, takdir edilen, kucumsenen, azimsanan, hakir gorulen dusunus kaliplari, davranis kaliplari, akimlari var. hayatlarinin ozunde bu gordugunuz "geziyorum imajlari", "leziz yemek yiyorum imajlari", "kaliteli(?) yasiyorum imajlari", "kaliteli(?) bir beserim imajlari" kok saliyor. kendilerini bunlarla oyaliyorlar.

farkli bir bakis acisina da suradan ulasabilirsiniz:
politikaakademisi.org
not: zamaninda emrah goker de iliskili kavramlari, tipolojiyi eksisozluk'te vesair sosyal medya mecrasinda epeyce irdelemisti, ama silmis galiba onlari.
  • viva paulista  (12.03.19 12:45:12 ~ 12:48:34) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.