mesela muğlada kuşkonmaz ekip avrupa satan kadın bir çiftçi var.
ama kız odtü mezunu, piyasasını bulmuş, işçi tutmuş yapıyor. piyasasını bulmak satabilmek en büyük mesele.
ben konyalıyım. bizim çiftçi gerizekalı. daha domatesi satıp parasını alamıyor ki (düşün mart geldi, daha geçen sene temmuzda satılan domatesin parası yok ortada) vanilya eksin..ülkenin çiftçi ortalaması bu: gerizekalı, AKPli, 16 yaşında kızını evlendirsin, kız 9 aya oğlan doğursun, kaynanası 12 bilezik taksın o da başlığı pavyonda yiyip kahvede anlatsın derdinde. hepsinin traktöründe banka plasmanı var kazanırsa 3 kuruş o da bankanın faizine gidiyor, ama faiz haram... bu profilden bıkan (mesela benim CHPli sülalem :) zaten köyde duramadı çocuklarını okuttu memur etti, kendisi de şehirde çocuğunun bebeğine bakıyor yahut en kötü, emekli dolana kadar asgariden kıytırık bir iş yapıyor, 1 dönüm yer ekmiyor. durum bu.
maliyet apayrı bir olay-ilk yatırım maliyetini gerekirse (şayet oluru olan bir ürünse, verim olacaksa) devlet de verir ama sen hiç hayatında il/çe tarım müdürlüğüne gidip dosya verdin mi? il tarım müdürlükleri devletin 1 numaralı arpalığıdır. 1 tane memur iş yapmaz hepsi AKP il müdürü gibi çalışır.
bir de yakın zamanda kadar çiftçilikte emekli olabilen yoktu -şimdi çiftçi bağkuru var. köylerdeki dedelerimizin ninelerimizin hepsinin koca koca ameliyatlarını cebinden ödedi çiftçi. tarla sattı, baba ameliyat ettirdi. içinde acısı var. şehirde sigortalı çalışıp üst-baş kirletmemek istiyor. şöyle düşün geri kalmış tarım yöntemleri uyguluyor, zaten zır cahil, 10 ay krediyle yaşıyor, 24 saati mesaiyle geçiyor, sonunda cebine asgari ücret kalmıyor. kimse köydeki adama kız vermiyor. herkes astsubay, polis hiç olmadı güvenlik olsun istiyor...sen olsan yapar mısın?
0