the doors kesinlikle değil. hem warhol çevresini(evet nico dahil) öcü gibi göstermiş, hem jim morrison'ı çok tek yönlü göstermiş, şöyle keşti, böyle partilerdi falan diye. alakası yok.
control de iyi film değildi bence. ian curtis'in daha ciddi sorunları vardı, eşini aldattı diye depresyona girip intihar etmedi yani. epilepsisinden bile 1 kez bahsedilmişti yanlış hatırlamıyorsam.
müzisyen biyografisi olarak ilk sid and nancy ve walk the line geldi aklıma. walk the line'ı yazmışsınız zaten.
içlerinde beni en çok etkileyen, kişisel favorim diyebileceğim 20.000 days on earth var. nick cave'in kendi yazdığı, kendi oynadığı biyografisi. kendisini yalnızca sahnedeyken hayatta hisseden birinden de daha azını beklemezdim zaten. one more time with feeling'den daha kişiseldi, daha çok beğenmiştim.
müzisyen biyografisi olmayan da 2 tane önerim olacak. biri once, sıcacık bir sonbahar filmi. mutlu bitiyor ama beklediğiniz gibi bitmiyor. diğeri almost famous, 70'lerde müzik gazeteciliği yapan bir çocuğu ve tanıştığı groupie'yi anlatıyor. hem dönem filmi olarak hem dram olarak beklentiyi karşılayan, yer yer de güldüren bir film.
0