Küçük bir testle gösterecek olursak:
İki insan, aynı gün birer IPhone edinip bunları birkaç hafta kullansın.
Ardından telefonları inceleyelim.
Aynısını Android işletim sistemli bir telefon ile deneyelim şimdi.
Android telefonlar birbirinin başlangıçta tamamen aynısı olsa da, kullanıcıyla beraber değişiyor. Hızları, sesleri, ekran renk tonlaması, widget'ları, ikon ebatları ve menü layout'ları bambaşka oluyor.
IPhone'ları inceleyecek olursak, ayırt edici tek özellikleri kılıfları oluyor maalesef.
IPhone daha 'herkes'tir. Pop müzik gibidir. Dayalı döşeli evdir IPhone.
Kişiselleştiremezsin, işlere burnunu sokamazsın. Kamerası bas-çek prensibiyle çalışır.
Ukaladır, 'ben her şeyi optimuma getirdim, sen ayarlara dokunsan ne yapakacsın ki?' der.
Android ise kullandıkça şekil alır. Kişiselleştirmeye açıktır.
Takviminizi ya da WhatsApp'i görüntülemek için uygulamayı açmanız gerekmez. Widget'lar birçok işi hızlandırır.
Bunların yanında, Android telefonunuz bir gün size bir sorun sunduğunda, suçu üstlenmek istersiniz. Hor kullandığınız için olduğunu ya da indirdiğiniz güvenilmez bir dosyanın sebep olduğunu düşünürsünüz. Aynı sorunla IPhone kullanırken karşılaşırsanız, suçlusu telefonun ta kendisi olur. Bu da samimiyetini azaltır telefonun.
0