bariz fark yok kitabın özüyle filmlerin arasında. fandom için elbet farklı ama sen bir hastası olmayarak kitabı okurken filmlerdekinden daha sürükleyici, daha twist'li bir olay örgüsü bulmayacaksın. kitabın vakit kısıtı olmadığı için seni daha içine çeken bir atmosfer yaratıyor. insanların -özellikle küçük yaştan başlayarak- bu kadar hayran olmasının sebebi de bu zaten; okuması keyifli ve hayal gücünü gıdıklıyor, kendini karakterlerin yanında buluyorsun.
aynı zamanda gerçekçi bir tarafı var, bunun en büyük kanıtı da serinin neredeyse hiçbir hastasının en favori karakterinin harry potter olmaması. normalde olayın kahramanı yücedir, dünyayı kurtarır, popidir, sevilir, kötü yanları pek gösterilmez. harry potter ise o güzelim dünyanın ayakta kalmasını sağlayacak bir aracı sadece; en fazla emekleri için teşekkür eder serinin koyu hastaları. tıpkı frodo gibi, boyundan büyük baskıyla mücadele eden gariban bir veledin bu ağırlık altında ezilmek üzereyken etrafının yardımıyla ayakta kalması ve doğru kararlar verebilecek cesareti göstermesini konu ediyor. bu tarz karakter analizlerini kitabı okudukça rahat yapabiliyorsun mesela, bu açıdan kesinlikle filmlerden fazlasına sahip.
ama bence şimdiki hp fanlarının yarısından fazlası o kitapları 20'sinden sonra okumaya başlasaydı seriye bu kadar tutulmazlardı. bu durum kitabı kötü yapmıyor ama kitabın asıl dokunduğu nokta insanın içindeki çocuksu masumluk. senin de hayalgücün bir çocuk kadar önyargısız ve cesursa, gerçek dünyanın kötülüğü kalbini karartmamışsa oku, seversin; yaştan bağımsız böyle kalabilmiş insanlar yok değil. ama karamsar, hayal kurmayı sevmeyen, genel olarak fantastik dünyalara ilgi duymayan biriysen okuma, filmdekilerden ötesini göremezsin.
0