evet.
"daha fazlasını yapabilirdim" diye düşünüyorum tabii ki ama bunu HER ZAMAN söyleyebilir insan sanırım... benim için hayatın tadını çıkarabilmenin sırrı da tam olarak bu zaten: yaşadığın kadarıyla mutlu olabilmek; daha fazlasını istemek, buna imkânın olduğunu bilmek ama her ne yaptıysan onunla mutluluk bulup yapamadıkların için üzülmemek. gerçekleştiremediklerini motivasyon olarak kullanmak, bir nevi enerjiye dönüştürmek. kişisel gelişimci gavatlar gibi yazdım eheh ama böyle benim için.
öyle çok mutlu, sevgi kelebeği bir insan değilim; aksine haddinden fazla gergin ve tuhaf biriyim ama açıkçası gece yatağıma girip battaniyenin altında kıvrılmayı, kahvaltı için yumurta çırpmayı falan bile seviyorum. yaşlandığımdan mı bilmiyorum (yaş 24 lulz) ama sürekli hâline şükreden, "aa ne güzel lan kolum var, bak bardağı istediğim gibi tutabiliyorum, YRRAK TUTMASAK BARİ EHEHEEHE" diye pis pis şakalar yapan, çok şanslı olduğunu düşünen biri oldum.
hiçbir şekilde "süperim" diyemem ama bu yönümü ve değişimimi gerçekten inanılmaz buluyor, bu konuda kendimle gurur duyuyorum. 18 yaşında intihara kalkışıp hastanelik olmuş, 18-22 yaş arası yaşamadığı psikolojik/fiziksel sorun kalmamış bir dangalak olarak nasıl bu kadar pozitif birine dönüşebildim inan hiç bilmiyorum. some people call it growing up, i say "gayışı gompile gopardım herhal"...
0