Güne güneş doğmadan başladığım için kazak, hırka, ince mont üçlüsünden birini üstüme alarak evden çıkıyorum. İçte ince gömlek ve tişört oluyor. Öğleden önce ince gömlek, öğleden sonra tişört, akşam dönerken ise tekrar hepsini giyiyorum.
İstanbul'da bir günde dört mevsim yaşanıyor. Üşüyen üşür, pişen pişer. Ben hepsini yaşıyorum aynı günde.
0