İnsanların önünde konuşmaya çok alışkınım, o yüzden genelde gerilmiyorum eğer bir sahnede falan konuşacaksam.
Ama benim için de önemli olan bir şeyse mesela bir iş toplantısı falan, kendime durum nasıl gelişirse gelişsin kendi hareketlerimi kontrol edebileceğimi hatırlıyorum. Karşımdaki kaba biri de çıksa, şok edici de, sinirli de, şahane de, kendi tepkimi kontrol edebilirim.
Kendime sürekli "kibar ol, kibar ol" diyorum. Kaba olduğum için değil de, çok gülen falan biri olmadığım için özellikle çaba göstermezsem antipatik gelebiliyorum bazı kişilere.
Yavaş yavaş nefes alıyorum burnumdan.
Benim en sinir olduğum şeyler, "haydi şimdi şu şu konuyu bir şarkıyla ve dansla diğer takımlardaki kişilere anlatın" falan gibi yaptırılan manasız takım eğitimleri aktiviteleri. Öyle aptalca bir şey yapmam gerekecekse hiç çekinmeden veya utanmadan kendi sakinleşme rutinimi yapıyorum (gözleri kapat veya bir yere sabitle, derin nefes al, elleri dua eder gibi dudak üstünde birleştir, yoga mantrası tekrarı- benimki "I choose to let it go"). Yani kısaca, anksiyeteyi sizden öğrenecek değiliz.
Karşı cinsle ilk buluşmada da -ki bu çok sık endişe etmem gereken bir şey değil- kendimce elimden geldiğince hazırlanmaya çalışıyorum, içime sinecek şekilde yani. Sonra da "ya bırak allah aşkına, en kötü ne olabilir ki?" diyorum, gidiyorum.
Pöff, yine upuzun yazdım.
0