bir fincan kahve ile film izlemek +1.
hayatımın ilk 19 yılını DORU AT olarak geçirdim, son dört yıldır ise görenler "knk ağır yaşamlar'a başvursana sen DOKTOR NOWZARADAN'la görüş ;))" diyorlar.
açıkçası hayatımda köklü değişiklik olmadı benim. hatta belki yaşın etkisiyle genel anlamda daha özgüvenli birisi oldum. nitekim ilişkilerimin neredeyse tamamını "obez" iken yaşadım. zayıf olsam çok daha iyisi olabilir miydi? belki. ama gün içinde şüşko olduğum aklıma pek gelmiyor.
yalnız şunu altını çizerek belirtmem lazım: şüşkoluk suçtur, vatan hainliğidir. kendimize yüklenmememiz, ruh sağlığımızı korumamız, kendimizle barışmamız gerekiyor ancak bu şişmanlığı meşru kılmamalı... sağlık sorunu olanları ayrı tutuyorum, şişman olmak için hiçbir geçerli bahanemiz yok. sandığımızdan çok daha sağlıksızız, sandığımızdan çok daha fazlasını kaçırıyoruz. iki ucu da görmemiş insanların bunu anlaması çok zor.
ben kendimi hala beğeniyorum. aynaya baktığımda "aa şüşkoyum lan" desem bile "pü tipini skiyim" demiyorum. gördüğüm şey hoşuma gidiyor çünkü benim lan. daha iyisi olsun ister miyim? isterim. hepsinden önce sağlığım için. 25 yaşında merdiven çıkarken zorlanmamak için. yoksa şişman adamı/kadını da seviyorlar. gerçekten. mesele "karı kız" yahut "adam" düşürmenin çok ötesinde.
velhasıl ben şişmanım ve kendimi beğeniyorum, kendimle barışığım ama şişman olmayı kesinlikle normal bulmuyor, sevmiyor ve desteklemiyorum. bunu değiştirmek için çabalıyorum. her şey siyah veya beyaz olmak zorunda değil. ortası da mümkün.
ha şurası kesin ama: zayıfken karşı cinsle iletişim konusunda çok daha özgüvenliydim. şu an genel olarak daha özgüvenliyim bana kalırsa ama işte karşı cinsle iletişim konusunda zayıfken daha iyiydim. obezken çok daha numara çevirmiş olmama rağmen bunların büyük bölümü karşı tarafın ilk hamlesi üzerine gerçekleşti. ben şu an 74 kilo olsam mesela karşı cinse çok daha rahat yürürüm. şimdi özellikle internet üzerinden sorun oluyor. kızın hoşuna gidiyor, seni bi bok sanıyor ama obezsin aq. bunu açıklamak zorunda hissetmek, "ben seni sevmiyor değilim ama bu halimle görmeni istemiyorum" demek ve bunu karşı tarafı kırmadan yapmak çok zor. bugün sexy_boi olsam nette konuştuğum biriyle yarın buluşabilirdim. şimdi ise önce 5 ay konuşmadan, bu süreçte 8388 fotoğraf atıp da şüşko olduğum gerçeğini sindirmesine izin vermeden önce buluşmak istemiyorum. iyi hissettirmiyor.
öyle yani. dediğim gibi ben sokaktayken "tüh ya şişmanım yazık" diye düşünmüyorum. aksine iriyim, hayvan gibiyim, yer yer hoşuma gittiği bile oluyor. gelgelelim bazı durumlarda hoş değil işte, istemiyorsun, kötü oluyor.
önemli olan adaptasyon sağlamak, dengeyi sağlıklı kurmak. "şüşkoyum keşke ölsem" de demeyeceksin, "real men have curves" deyip kurabiye de yemeyeceksin. "şüşkoluk kötü ve mücadele etmem gereken bi şey ama bunun beni olumsuz etkilemesine izin vermemeliyim. başını dik tut reyiz göbeğin çakalları korkutuyor" diyebileceksin.
kendi adıma bu dengeyi kurdum sayılır. mevcut durumumu beğenmemekle birlikte ömrümü böyle geçirsem de çok mızmızlanmam o yüzden. hem ayıları hep sevmişimdir, biraz onlara benzemek kötü değil bence..........
0