ben çok mutsuzum yau. resmen fazia. üzgünüm. tamam ben hiçbir zaman parayı idareli kullanabilen biri değildim ama yazıktır günahtır, öğrenci adamlarız bim'e girince ağlayarak çıkıyoruz. şu an eppek, belki tavuk, yumurta, pirinç, mercimek, bulgur, peynir vs. dışında HİÇBİR ŞEY alamıyoruz ki o şekilde de anca ay sonunu getirebiliyoruz işte. pantolonun ağı yırtılsa terziye verip yaptıracak paran yok.
eskiden sen fakirsen bile insanlar değildi, emmoğlu bi 100 lira harçlık veriyodu 6 ay yaşıyodun onunla. şu an öyle değil. inan çok zenginler haricinde (ki o insanlar zaten bizim hayatımızda değil) herkes başını kaşıyor, "noluyo le" diyor.
bence bu kriz falan değil. yıllardır sürdürülen yanlış politikaların sonucu olarak YAVAŞ YAVAŞ kalıcı bir fakirlik dönemine geçiyoruz. iki sene sonra hiçbir şey düzelmeyecek. sadece kısmen adaptasyon sağlayacağız. ne bileyim belki bazı şeyleri türkiye'de üretmeye, daha uygun fiyatlara alabilmeye başlarız. zannetmiyorum ama belki temel gıda ürünleri için kampanyalar olabilir ya da belki bazı kesimlere ücretsiz verilir. bu şekilde "nasıl ekmek alacağız?" diye düşünmeyiz belki ama maaşımız 150 dolar olur, buzdolabımız 30 yıllık olur, en büyük sosyal aktivitemiz parkta termostan çay içmek olur.
ben kendi adıma alışmaya çalışıyorum. kabullenmek lazım bunu artık. ülkece fakirleşiyoruz ve şanslı olanlarımız hariç uzun vadede hepimiz bununla yaşamak zorundayız sanırım. yurtdışında yüksek lisansmış, kurban bayramında avrupa kaçamağıymış falan AHAHAH bye.
0