elbette olabilirdim ama gelişimimi engelleyen veya yolumu tıkayan öyle trajik veya büyük bir olay falan olmadı - başardıklarım gibi başaramadıklarım da büyük ölçüde kendi salaklıklarımdan oldu.
yalnız en BUTTHURT olduğum şey lisansı almanya'da okuyamamak. ben daha 11. sınıfta almanya'daki okullara mail atıyordum keko gibi, böyle böyle ben sizi çok seviyorum ama benim param yok sizin çocuğunuz olayım mı diye. ciddi ciddi leipzig üniversitesine falan "orada yaşamak kaç para, ben 16 yaşındayım geliyim mi" yazıyordum ajfjsks.
ve hepsine cevap veriyorlardı. burs sayfalarına yönlendiriyorlardı, vize almak için neye ihtiyacım olduğunu anlatıyorlardı vesaire.
o dönemde euro uçmamıştı böyle. çocuğunun üniversite eğitimine aylık 2000-2500 lira ayırabilecek bir ebeveyn oğlunu/kızını almanya'da okuturdu.
o ara babam battı. değil almanya'da okumak, lise sonu teyzemin yanında okurken (ailem başka yere taşınmıştı, ben teyzemin yanında kalmıştım düzenim bozulmasın diye) "üniversiteyi hangi parayla okuyacağım?" diye ağladığımı hatırlıyorum. kadın bana harçlık ya da yemek vermese direkt açım yani, üniversiteye mi hazırlanayım iş mi kovalayayım, öyle bir durumdaydım.
16 yaşında leipzig'e "size geliyim mi" diyen adam 24 yaşında üniversite hazırlığı yeni bitirdi aq. babamı ayrı, kendimi ayrı skeyim. ama inat ettim aga, geçen sene kafam yerine geldi, it gibi uğraşıyorum. lisansa gitme şansım yok artık da yüksek lisans için kafaya koydum. kader ağlarını örüyorsa ben de kendi ağlarımı örüyorum artık, ağzını burnunu kırıcam onun.
hedef 2022. gerekiyosa böbreğimi satıcam ama çıkarıcam o parayı. 4 sene var önümde, eşek değilsem giderim. 18'de gidemedim 28'de gidicem. gittikten sonra bi çay içip huzur içinde ölebilirim, koymaz. ama gidicem.
0