o dönemdeki şehirler bir los angeles, bir dallas genişliğinde olduğu için @angelus'un eminönü kadar tespitine katılıyorum... sanırım kendisi şaka yaptı, zira istanbul o dönem için en büyük şehirlerden birisi. ortada büyük şehirler yok o sıralarda. ikamet ağırlıklı köylerde tarım yapan kırsal kesimde. sanayi devriminin bile öncesi fantastik bir çağdan bahsediyoruz.
istanbul'un fethinde ise, büyük bir askeri deha görmüyorum ben. timur'un stratejileri gibi esneklik alanı geniş bir konu değil. bir muhasara. hatta gereğinden fazla uzayan ve ordu içinde isteksiz seslerin duyulmaya başladığı bir muhasara.
çandarlı'nın özellikle isteksiz olduğu, fatih'i fetihten vazgeçirmeye çalıştığı söylenir. burada fatih'in 21 yaşında bir genç olarak psikolojik baskıyı kaldırabilmesi daha büyük bir olay bence. zira baş vezirlerinizin size karşı olduğu ve işlerin sizin adınıza pek de iyi gitmediği bir noktada kararın arkasında durmak kolay değil.
diğer vurgulanması gereken nokta ise, istanbul'un fethinden önceki dönemde beyazit olmak üzere bir deneme olmuş, istanbul'un etrafı tamamen sarılmış ve şehir deniz yoluyla gelecek yardımlara bağlı hale gelmiştir. bu nedenle zaten şehrin düşmesinden önceki birkaç on yıl boyunca şehirde bulunan sanatçı, düşün adamı, bilim adamı gibi değerli insanlar burayı terk ederek miraslarını peşlerinden italya'ya taşımışlardır.
bence burada büyük bir dehadan ziyade, iyi hazırlanılmış bir kuşatma var. dönemin en büyük topları dökülüyor ve bu topların açtığı gedikleri kolay kapatamıyor bizans ordusu. günde 2 kere atış yapabilen toplar bunlar ama bizans üzerinde yarattığı baskı korkunç. o dönem şehirde bulunan venedik veya cenevizli bir doktorun notları var satılan. alıp okuyabilirsin.
0