Muhalefetin vaatleri ülke gerçeklerinden uzak değil. Sadece, kamusal alanda olsun medyada olsun (dünya çapında), liberal düşünüşün temel saikleri olan özneler rasyonel bir biçimde karar alırlar ve sosyallikten bağımsız bir özleri vardır ve rasyonelliğin temelini bu oluşturur gibi hiçbir tarihsel anda gerçekliği olmayan tezleri o kadar benimsetmiş durumdalar ki; AKP desteğini demokrasi ve hizmet aşkında arama hatasına düşüyor birçok insan. AKP'ye desteğin ne hizmetle ne de sözde eski-Türkiye vesayetinin kırılmasıyla ilgisi var. Bu desteğin saikleri bilgi ve söylem düzleminde yatmıyor. Bu sebeple muhalefetin hizmet ve demokrasi üstüne geliştireceği hiçbir söylem AKP destekçilerinde karşılık bulmuyor. Öncelikle rasyonel şemaları, bilgi/bilgisizlik dahilinde oy verildiğini ve insanların saf/rasyonel çıkarlarıyla hareket ettiğine ilişkin safsataları bir unutmak gerekiyor sanırım. Bence asıl görülemeyen noktalardan yani hatalardan biri, AKP üstüne analiz yaparken, genel olarak dünyada hegemonik olan liberal ve neoliberal tezleri (hem ekonomik, hem ontolojik, hem de epistemolojik olarak) görmezden gelmek.
Muhalefetin, ülke 80'den beri bu kadar sağa çekmişken; devlet, devlet büyükleri, milliyetçilik gibi kavramlara duyulan bağlılık normal ve merkezi kabul edilmişken ve bütün eğitim/medya sistemi bunların yeniden üretimine odaklanmışken; bu politikaları gütmek için elinde halihazırda devletin desteği bulunan AKP'ye karşı alternatif politika üretmesi zor ve üstelik bu politikaya kalabalık kitleleri entegre etmesi daha da zor. O yüzden yapılacak olan, her seçimden sonra umutsuzluğa kapılmak ve komplo teorileri üretmekten ziyade, kamusal alanda siyaseti bütün araçlarla sürdürmeye, örgütlenmeye ve fikir alışverişinde bulunmaya devam etmek.
0