bizim halkimiz kendisi duzgun egitim reformuna izin vermez o yuzden populer destek bulabilecek bir sey degil - o yuzden kimse de cesaret edip ben duzgun egitim verecegim deyip oy toplayamaz (duzgun egitimin ne oldugunun detayina girerse, veya uygulamaya gecirirse). boyle konular demokrasinin zayif noktasi iste.
cunku bizim halkimiz kultur olarak egitimli insanlarin genel ozelliklerini itici ve yapmacik buluyor. bizde "artist" kelimesi bir kufur mesela "artist misin lan?" diye kullanildiginda, entel kelimesi de oyle - bilen merakli ogrenmeye ac insanin tasvirini kufur olarak kullaniyoruz. egitimli, sorgulayan, kritik dusunebilen okumus kisileri yapmacik, itici ve icten pazarlikli - samimiyetsiz gorme gibi bir hastaligimiz var (osmanli sonrasi gelisen kronik asagilik kompleksimizden geliyor). hele egitimli kadinlara olan dusmanligimiz daha fena, bagimsiz kadindan ekonomik ozgurlugu olan kendi eşini secebilen kendi kararlarini alabilen istekleri icin bastirabilen kadinlardan, evlilikte ekonomik sebeplerle hapis hayati yasamayacak mutlu olmadiginda "ben gidiyorum yoluma" diyebilecek toplumsal ve ekonomik ozgurlugu olan kadinlardan toplum olarak korkuyoruz. oyle kadinlar yetistirecek okullara da cocuklarimizi yollamayiz tabii ki.
o yuzden bizim toplumumuz zaten dış mihrak olmasa bile bagimsiz dusunebilen sorgulayabilen kisileri yetistirecek egitim sistemine destek vermez, biri zorla getirirse bir sonraki secimle gelen o sistemi yikar yerine geleneksel olani koyar. o egitim sisteminin icinde kutsallari elestirmek, milliyetciligi sorgulamak, irkciligi sorgulamak, otoriteyi sorgulamak gibi seyler gececek, yer cekimi kadar gercek ve goz onunde olan evrim korkarak anlatilmayacak mesela, tarih dersleri propaganda dersi degil bir bilim olan tarihi ogretecek, bunun gibi bin turlu sey. bu ulkenin yarisindan fazlasi cocugunu oyle bir okula yollamak istemez. o yuzden kimsenin disaridan baltalamasina gerek yok biz kendimiz kendi camurumuzda bogusuyoruz zaten.
0