Bence bugün yaşanan hareketin temel nedeni bloomberg röportajı denebilir.
Sorulara verilen cevaplar sırasında
"Merkez bankası bağımsız ama yani biz de ülkeyi yönetiyoruz, bizim söylediklerimizi dinlemek zorunda" gibi bir şey diyerek aslında bağımsız olmadığını,
Seçimi kazandığı taktirde para politikalarına ve ekonomiye daha da müdahil olacağını,
Hakan Atillanın kesinlikle masum olduğunu ve onu suçlu bulmanın Türkiyeyi ve hükümetini suçlu bulmak demek olacağını,
Davadan Abd ile ilişkileri tamamen kopartacak bir karar çıkmamasını umduklarını
vs. söylendiği için bu gezinin tüm amacı olan yabancı yatırımcıyı ülkeye çekmek yerine tam teksi etki oluştu.
Burada da basit bir mantık çalışıyor. Yabancı yatırımcı elindeki TL değerlerini satıp, dövizini alıp giderse piyasada TL değer kaybeder, döviz değer kazanır.
Bir de faiz meselesi var o işin ayrı bir kısmı. Yatırım piyasalarındaki yabancı oyuncuların en büyük motivasyonu ülkedeki faiz oranı. "Faiz tüm kötülüklerin anasıdır" gibi söylemler de bu durumu baltalıyor.
Bu röportaj meselesi bugünlük %2 artışın büyük oranda tetikleyicisi oldu. Son dönemdeki genel yükselişi de bu ve bunun gibi siyasetçi söylemleri, seçim belirsizliği, Halkbank konusundaki karar belirsizliği etkiledi gibi.
Halkbank konusu aslında çok kritik çünkü Merkez Bankasının şu ana kadar hala 300-400 puan gibi bir faiz arttırımı yapmamasının nedeni o gibi duruyor. Kuru kontrol altına almak için yapılması gereken hamlenin faiz arttırımı olduğu aşikar, ki zaten bir 75 puan da yapıldı ama 300 gibi bir artıştan sonra gelecek Halkbank kararı eğer piyasanın kazandıklarını geri vermesine sebep olursa ki çok zayıf bir ihtimal değil, bu defa benzer bir hareketi tekrar yapma ihtiyacı doğacak. Bu tarz birkaç konunun bir araya gelmesiyle oluşan olumsuz tablo TL için büyük değer kayıplarına neden oluyor gibi.
Ekonomi uzmanı falan değilim, piyasaları yakından takip etmeye gayret ediyorum. İddia etmiyorum hiçbir şeyi, tamamen kendi düşüncelerim.
0