Paris hikayedeki kötü adam. Helen'i ayartıyor. Tamam eyvallah da Helen de "aa evliliğim kötü, o zaman bu elemanla kaçayım" demiyor. Aphrodite'in etkisi ile gidiyor Paris yoluna. Paris'in Aphrodite, Athena ve Hera ile olan "Altın Elma Güzellik Yarışması" olayının sonucu o da.
Peleus ve Thetis'in düğününe Eris (kavga/karmaşa çıkarma tanrıçası) davet edilmez. Eris de düğünü basar. Ortaya bir altın elma atar. En güzel olana gibi bir şey yazıyor elmada. Athena, Aphrodite ve Hera elmanın kendi hakları olduğunu iddia eder, en güzel kendileri olduklarını düşündükleri için. Zeus'a karar vermesi için baskı yaparlar. Zeus da "taraf olup diğer kadınların düşeceğime, ölümlü bir adama kitlerim görevi" der. Paris'i seçer bu konuda. Seçmesinin sebebi de geçmişte Ares ile olan bir olayı var Paris'in o.
3 tanrıça, Hermes ile birlikte yeryüzüne gelir. Paris'in karşısına çıkar. Hermes olayı anlatır, hepsi vaatlerini sunar, kendilerini en güzel seçmesi ve elmayı vermesi için. Hera, ona avrupa ve asya topraklarının kralı olmayı vadeder, Athena ona savaşta güç ve bilgelik vadeder. Aphrodite ise en güzel kadının (insan olan) aşkını sunacağı vaadinde bulunur. Paris de artık abazan olduğu için mi yoksa ergen olduğu için mi bilmem, Aphrodite'i seçer ve altın elmayı ona verir. Spartalı Helen'in, Truvalı Helen olmasının hikayesi böyle başlıyor.
ekleme: yazıyı bir ara yarıda bıraktım o sırada @moderniko yazmış bile. :D
0