Etin nereden geldigi etin kalitesiyle direkt ilgiliymis. Cunku stres faktoru etin kalitesini dusuren bir etkenmis ve de uzun yolculuklar hayvanlara ekstradan fiziksel stres yarattigindan(susuzluk, daha da kuculen yasama alani vs. vs.) aslinda transfer edilen hayvan kaliteli et saglayabilse de, kesimin uzun yolculuk sonrasi yapilmasi olumsuz goruluyor.
Ikincisi, etin komik derece ucuz oldugu ulkeler, mesela ABD, Almanya´da, etin kaliteli oldugunu soylemek zor: Cunku sorun, ucuz etin neredeyse imkansiz olmasindan. Hem cok uretim(?) yapacaksin, hem bu cok ucuz olacak esittir, hayvanlar cok buyuk ve kosullari cok kotu alanlarda yasatilacak, bir kisminin bu sirada olmesi hic sorun olmayacak; cunku zaten ilaclarla ve degistirilmis genetik yapilari sebebiyle, cok cabuk ama hasta buyuyecekler. E hani nerede kaliteli et? O kadar cok etken var(-mis) ki. Hayvanlarin gercekten acik alana cikabilmeleri, surekli ilaclarla canli tutulmamaya calismalari, bakimlari ve hatta kesimleri, etin kalitesini etkiliyormus. Kisacasi kaliteli et dediginiz sey neredeyse mit.
Ulkede dogan-yetisen ve kesilen, ekolojiye daha az zararlidir, ürettigi karbon izi daha azdir. Ekolojik acidan en mantiklisi, kucuk capli ciftlikler ve bu ciftliklerin direkt kendi kesimhanelerinin kendi bunyelerinde olmasi imis. Ama bu sekilde asla "ucuz" et üretilemiyor.
Hayvan yemiyorum ama hayvanlarin transfer edilmemeleri benim icin de onemli. Kesimhaneye giden buyukbas kategorisindeki hayvanlarin onemli bir kismi, sanirim 30%u sakatlaniyormus. Yani, ekstradan bir iskence daha hayvanlar icin.
Oneri de bulunabilirim bu tur sorular icin: Johann Safran´in Eating Animals kitabinda ayrintili cevaplar bulabilirsiniz.
0