bazen ben de aynı sorunu yaşıyorum. ilgi eki ki ile bağlaç ki içeren cümleleri ayırırken dalgınlık ediyorum daha çok.
toplum baskısı gibi gelmiyor bana. yani sizi bilmiyorum ancak ben bazen, özellikle böyle yerlerde, öyle düzensiz, özensiz ve hatalı yazıyorum ki behsettiğiniz sorun arada kayboluyor.
özen göstermeye kalkarsam, o arada aklıma bir şeyler daha geliyor ve yazıyı uzatıyorum falan (zaten uzun yazarken daha da uzatmaktan bahsediyorum). yazıp gönderiyor, sonra beni çok rahatsız eden hataları -o da fark etmişsem- edit ediyorum.
bence bu hataları tersine takmamaktan yapıyoruz. bana öyle geliyor. özensizliğe gittikçe alışmak, sonra buna alıştığımı fark edip rahatsız olmak gibi bir döngüm var şahsen. yabancı sözcükleri araya sokuşturup geldiği gibi yazmak, argonun suyunu çıkarmak vs... hepsi benim için aynı özensizliğin farklı tezahürleri. argoyu 12 yaşımdan beri ama az ama çok kullandım, fakat hep kullandım, hatta küfür de ettim. ancak yabancı sözcük kullanmamaya dikkat etmek benim için önemliydi. düzgün cümleler kurmak ise hem önemliydi, hem de zaten otomatikleşmişti. endişelenmeme gerek kalmıyordu.
belki o zaman bunları önemseme nedenlerim arasında tek başına olmasa da insanların dil ile ilgili beklentileri de vardı. şimdi ise aksine rahatsız eden bir rahatlık var ve işin kötüsü, hakikaten bazı yazdıklarıma dönüp baktığımda "nasılsa bağlamdan anlaşılıyor" rahatlığının hata olduğunu, anlam karmaşasının kolaylıkla oluşabileceği kimi yerler olduğunu görüyorum.
ben o yüzden paramı özensizliğe, alışmaya yatırıyorum. arada sanırım "e herkes böyle yaparsa ben de yaparım" gibi işime gelen bahaneler buluyorum kendime. kendini kandırmak bu. gittikçe bozuyorsun aslında dilini.
0