@benaslinda +1 aynı durumdayız.
spor salonu aboneliği var. cumartesi evde kahvaltı ardından spor. cumartesi akşam evde ya da dışarıda yemek ardından dizi izleyerek dinlenmece.
Pazar günü de dışarı %60 evde %40 kahvaltı. Ardından en yakın sahile gidip birer bira ve çerez ile yaz kış farketmez güneşlenip denizi seyretmek. Ya da dağ'a gidip yaylada, gölet kıyısında ya da dere kıyısında dinlenmek. Sohbet muhabbet. Pazar akşamı da genelde hazırlıkla geçer.
Bazen İstanbul'a ya da Eskişehir'e kaçıyoruz. İzmir kaçamağı olacaksa cuma iş çıkışı yola çıkılıyor.
O kadar yoğun olunuyor ki, hiçbir şey yapmadan oturmayı daha çok özlüyor insan. Sürekli şehirlerarası ya da uluslararası seyahat durumunda, ya da mesailerin kucağında bir haftasonları görüşebiliyoruz.
Spor salonu baya bir hareketlilik kattı aslında. Spor programı var, gidiliyor. Bunun dışında bazen havuzu, bazen de termal kaplıcasını kullanıyoruz. Aylık maliyetini duyunca neden bu zamana kadar yapmamışız sorguladık açıkçası. Grup dersleri özellikle pilates çok fena. Aynı kas ağrılarını hissetmek bile bir eğlence.
0